Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18307 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4494 - Esas Yıl 2015





T.C. YARGITAY 18. Hukuk DairesiY A R G I T A Y İ L A M I MAHKEMESİ : Milas 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/11/2014NUMARASI : 2014/309-2014/646 Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Mahkemece yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1-Dava konusu taşınmazın dava tarihi olan 26.05.2014 tarihi itibariyle imar planı içinde olup olmadığının, imar planı içinde ise ilk olarak imara alınış tarihi, ölçeği ve türü (nazım-uygulama), belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber tüm belediye ve altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd. gibi) yararlanıp yararlanmadığı, özellikle etrafının meskûn olup olmadığı, taşınmaz belediye nazım imar planı içinde ise Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı uyarınca (nazım imar planı içinde bulunan ancak, belediye hizmetlerinden yararlanmayan ve meskûn yerler arasında yer almayan bir taşınmazın arsa olarak değerlendirilebilmesi için) bu plan içine alındığı tarih ve plandaki konumu, hangi amaçla plan kapsamına alındığı, yerleşim merkezlerine uzaklığı, sınırları ve mücavir alan içinde yer aldığı belediyenin nüfus ve yapılaşma yoğunluğu, genişleme hızı, taşınmazın altyapı hizmetlerine yakınlığı, ulaşım olanakları, kullanma biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma imkanları, bu verilere göre taşınmazın nazım planının hazılanma amacı olan uygulama imar planı kapsamına alınmasının yakın bir olasılık olması vs. gibi hususların (krokiye bağlanarak açıkça gösterilmek suretiyle) ilgili belediye başkanlığından sorularak alınacak cevap yazılarına göre dava konusu taşınmazın nitelikleri tespit edilerek bu niteliklerine (arsa-arazi) uygun olarak değerlendirme yapılmak gerekirken yetersiz araştırma ve eksik incelemeye dayalı oarak taşınmaza arsa olarak değer belirleyen bilirkişi raporlarına göre hüküm kurulmuş olması,Kabule göre de;2-Dava konusu taşınmazın arsa niteliği gözönünde tutularak bilirkişi kurulu oluşturulmuş ise de, tanzim edilen raporda kamulaştırma bedeli -emsal satışlara göre değil, bölgede serbest alım ve satımlarda oluşan piyasa değerine göre- denetime elverişli olmayan ve yasada öngörülen yönteme uygun düşmeyen genel değerlendirmelerle tespit edilmiştir. ./..Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Yasasının kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin birinci fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tespiti ve bedelin tespitinde etkisi olan diğer unsurlarda dikkate alınarak ikinci fıkra gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir.Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılmış olması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılmış olan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.Emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasasının 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır. 2942 sayılı Yasa'nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından 2014 yılı itibarıyla getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın yer aldığı ilçede emsal olabilecek özel amacı olmayan arsa satışlarının bulunmadığının düşünülemeyeceği ve değerlendirmeye esas alınan bilirkişi kurulu raporunun yukarıda açıklanan esaslara uygun düşmediği gözetilmeden, gerekli araştırma ve yeterli incelemeyi içermeyen rapora itibarla hüküm kurulmasıDogru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.