Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17842 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4813 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, .... İli Merkez İlçesi ... Köyü 4598 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşıdığından;mahallinde yapılan keşif sonucu alınan 25.07.2014 tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu belirlenmiş ve buna göre münavebe değerlendirmesi yapılmış ise de;mahkemece hükme esas alınan 05.11.2014 tarihli ek bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz sulama kooperatifinin yağmurlama sulama sahası dışında kalan ancak sulanabilen tarım arazisi olarak değerlendirilmiş ise de; sulama kaynağının ne olduğu açıkça gösterilmeden bilirkişi raporunda belirtilen sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yapılan sulamanın taşınmaz üzerinde bulunan derin kuyudan mı sağlandığı, başkasının taşınmazındaki bir kuyudan yapılıyor olması durumunda bu sulamanın daimi ve geçerli kabul edilebilmesi için kaynak üzerinde dava konusu taşınmaz lehine bir mükellefiyet kurulmuş olması gerektiğinden bu hususun varlığı ve suyun yeterliliği vb. gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompalama veya damla sulama yöntemi ile yapılan bir sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden taşınmaz sulanabilir tarım arazi olarak kabul edilip kuru tarım arazilerinde uygulanan %6 kapitalizasyon faizine göre değerlendirme yapan bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması, ./..2015/4813-17842 -2-2-Dava konusu taşınmazın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında kamulaştırmadan arta kalan kısımda herhangi bir değer kaybı olmayacağı düşünülmeden, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda bu kısım için % 20 değer kaybı verilerek yüksek bedel belirlenmiş olması,Kabule göre;3-Bilirkişi kurulunca münavebeye alınan ürünlerin 2013 yılı itibarıyla sulu şartlarda dekar başına asgari ve azami verimini, kilogram başına toptan satış fiyatını ve dekar başına ayrıntılı üretim giderini gösterir veri cetvelinin (gider kalemlerini tek tek açıklar biçimde) gıda, tarım ve hayvancılık il müdürlüğünden getirtilip raporun denetlenmemesi,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.