Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 17346 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4105 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kat Mülkiyeti Yasasının 25.maddesi uyarınca kiracı davalıların bağımsız bölümden tahliyesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan Neşe ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalılar Hazım ve ...'in 9 numaralı bağımsız bölümün maliki, diğer davalılar Yakup ve ...'ın belirtilen bağımsız bölümde kiracı olduklarını, 07.10.2012 tarihli genel kurulda tüm site sakinlerinin uyması gereken konularda karar alındığını, bu kararlar uyarınca, kapı önlerinde ayakkabı, terlik, çöp vb. bırakılmaması, balkon demirlerine ve panjurlara çamaşır asılmaması, dışarı sarkıtılmaması, halı ve kilim silkelenmemesi, balkona asılmaması vb. eylemlerin yasaklandığını, buna karşın kiracı olan davalıların alınan kararlara uymadığını, daha önce benzer rahatsız edici davranışları nedeniyle ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/752 Esas-2011/1480 Karar sayılı ilamına ve yönetimin ihtarlarına rağmen rahatsız edici davranışların devam ettiğini, ikaz edenlere de hakaret ve küfür ederek huzursuzluk verildiğini ileri sürerek ihtarnameye aykırı davranışların tekrarı nedeniyle Kat Mülkiyeti Yasasının 25.maddesi uyarınca kiracı davalılar ... ve ...'ın dava konusu bağımsız bölümden tahliyesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kiracı davalılar yönünden kabulü ile davaya konu bağımsız bölümden tahliyelerine karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre; davalılar ... ve ...'ın kat malikleri kurulu kararları ile yasaklanmasına rağmen balkondan halı silkeledikleri, kapı önlerine ayakkabı, terlik, çöp vs. bıraktıkları, balkona çamaşır demiri taktıkları, bu nedenle ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 23.11.2011 gün ve 2010/752 Esas-2011/1480 Karar sayılı ilamı ile söz konusu davranışların önlenmesine ve bu hususta kendilerine 30 gün süre verilmesine karar verildiği, bu kararda kesinleşme şerhinin bulunmadığı, dosyada mevcut kat maliklerince yönetime verilen şikayet dilekçelerine ve dosya kapsamına göre rahatsız edici benzer davranışların devam ettiği anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Yasası'nın 25.maddesinde, diğer kat maliklerinin haklarını onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal eden bağımsız bölüm maliklerini, bu maddede sayılan koşulların gerçekleşmesi halinde bağımsız bölümlerinin diğer kat malikleri tarafından devralınması hususu düzenlenmiştir. Çekilmezlik halinin mevcut olup olmadığı yargılama ile belirlenecek ise de, davanın ön şartı, Kat Mülkiyeti Kanununun 25.maddesinin 2.fıkrası uyarınca kat maliklerinin bir araya gelerek hem çekilmezlik halini hem de bağımsız bölümün devrini kendi aralarında konuşup tartışmalarını öngören kat malikleri kurulu toplantısıdır. Bu toplantı yapılmadan, devir istemi ile dava açılamaz. Ayrıca, malik olmayan kişinin çekilmezlik haline ilişkin eylemi, kat malikinin onunla eylem birliği içinde olduğu kanıtlanmadıkça 25.madde kapsamında değildir. Kötü kullanımın devam etmesi halinde ve koşulların gerçekleşmesi durumunda Kat Mülkiyeti Kanununun 25.maddesinde öngörülen devir ancak kat maliki hakkında sözkonusu olabilir ki, dava dilekçesinde davalı kat malikleri Hazım ve ... hakkında bağımsız bölümün devrine ilişkin bir istem olmadığı ve bunun koşullarının da zaten araştırılmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Öte yandan 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 18.maddesi, kiracıların dahi kat malikleri gibi gerek bağımsız bölümlerini gerekse ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymalarını ve birbirlerini rahatsız etmekten kaçınmalarını, birbirinin haklarını çiğnememelerini öngörmüş ve bağımsız bölüm malikini bu konuda kiracılar ile birlikte müteselsilen sorumlu tutmuştur. Aynı Yasanın 33.maddesinde ise bu Kanunda öngörülen borç ve yükümlülüklerini yerine getirmeyenler hakkında diğer kat maliklerince mahkemeye başvurma hakkı tanınmış, hakimin iddiayı sabit görmesi halinde ilgililerin yasaya aykırı kullanım ve davranışlarına son verilmesine, bunun için belli bir süre verilmesine ve bunun tefhim veya tebliğine karar verileceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece tespit edilen sürede bu kararın yerine getirilmemesi halinde maddenin son fıkrasında cezai müeyyide getirilmiştir. Bu suretle 18.madde ile 33.madde birlikte incelendiğinde, rahatsız edici durumlar sebebiyle bağımsız bölümlerin tahliyesinin öngörülmediği, bu hususun ancak 24.maddede öngörülen yasak işlerde geçerli olduğu görülür. Rahatsız edici kullanımın devamı ve koşulların gerçekleşmesi durumunda Kat Mülkiyeti Yasasının 25.maddesinde öngörülen devir sözkonusu olabilir ki dava dilekçesinde taşınmazın devrine ilişkin bir istemin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yasa hükümlerinin doğrudan uygulanması sözkonusu olup hukuki nitelendirmenin mahkemeye ait olduğu ve bağımsız bölümün maliki ile kiracıları arasındaki akdin feshini isteme hakkının bağımsız bölüm malikine ait bulunduğu hususu gözönünde bulundurularak ve ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/752 Esas-2011/1480 Karar sayılı ilamının kesinleşip kesinleşmediği de araştırılarak yukarıda sözü edilen 33.maddenin 2. ve 3. fıkralarının uygulanması sözkonusu iken yasal dayanağı olmayan biçimde kiracıların tahliyesine hükmolunması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.