Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17115 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9518 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/03/2002NUMARASI : 2001/242-2002/488Dava dilekçesinde, davalı G.. R..'ın davacılar üzerindeki nüfus kaydının iptali ile baba adı S.A. olarak gerçek annesi A.H. nüfusuna tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı G.. R.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dava dilekçesinde, davalılardan G.. R..'ın davalı A. H.ile S.A.'in çocukları olmasına rağmen nüfusta davacılar çocuğu olarak tescil edildiğini bildirerek, G.S.'ın hatalı kaydının iptali ile gerçek annesinin nüfusuna tescili istenilmiştir. Mahkemece, davalı G. S.a çıkarılan tebligatın, yurtdışında yaşadığının bildirilmesi nedeni ile iade edildiği, bunun üzerine mahkemece kolluk vasıtasıyla yapılan adres araştırmasında da İsveç'te yaşadığı belirlenince mahkemece ilanen tebligat yapılıp davalı G. S. yokluğunda dava kabul edilmiştir.Bilindiği üzere HMK.nun hukuki dinlenme hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir.Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasanın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının da en önemli unsurudur.Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C.Anayasa’nın 36. maddesi ile 6100 Sayılı HMK.nun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.Bu nedenlerle, davalı adına çıkarılan tebligatta ve kolluk araştırmasında davalı G.. R..'ın sürekli olarak İsveç'te yaşadığı anlaşıldığına göre ilgili kuruluşlardan adresi araştırılıp tespit edilen adresine tebligat yapılıp cevap imkanı tanınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.