MAHKEMESİ : İstanbul 12. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 14/10/2013NUMARASI : 2013/268-2013/269Dava dilekçesinde, davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalıya buğday, pirinç gibi malların alım satımı nedeniyle %0,2 oranında tescil ücreti ödemediğinden bahisle yönetim kurulu kararı alarak davacı aleyhine icra takibi yapıldığını ileri sürerek icra takibine konu meblağ bakımından davacının davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitini istemiş, mahkemece uyuşmazlığın çözümü idari yargının görevine girdiği gerekçesiyle davada görevsizlik kararı verilmişitir. 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 28. maddesinde; "Ticaret borsaları, bu Kanunda yazılı esaslar çerçevesinde borsaya dahil maddelerin alım satımı ve borsada oluşan fiyatlarının tespit, tescil ve ilânı işleriyle meşgul olmak üzere kurulan kamu tüzel kişiliğine sahip kurumlardır." 32. maddesinde; "Ticaret borsası kotasyonuna dahil maddelerin alım veya satımı ile uğraşanlar, bulundukları yerin borsasına kaydolmak zorundadırlar. Buna uymayanların kayıtları, borsaca re'sen yapılır ve kendilerine tebliğ edilir. Meslek gruplarına göre yapılacak bu üye kayıtları, elektronik ortamda Bakanlık ve Birlik bünyesinde düzenlenen ortak veri tabanında güncel olarak tutulur." 46. maddesinde ise; "Borsaya tâbi maddelerin en az miktarları üzerinde yapılan alım satım muamelelerinin borsalara tescili zorunludur. ...Tescil yükümlülüğü aşağıdaki şekilde yerine getirilir: a) Alıcı ve satıcının aynı borsanın çalışma alanı içinde bulunmaları halinde, işlem borsa örf ve adetlerine göre tespit olunan tarafça o borsaya tescil ettirilir ve tescil ücreti ödenir. Tescil ile yükümlü olan tarafın yokluğu halinde, diğer taraf tescili yaptırmak ve ücretini ödemekle yükümlüdür. b) Alıcı ve satıcıdan birinin borsanın çalışma alanı içinde, diğerinin dışında olması halinde; 1) İki tarafın bulunduğu yerde borsa mevcut ve mal her iki borsaya tâbi ise ve işlem de yazışma, telgraf, telefon, teleks ile yapılmış veya elektronik ortamda gerçekleştirilmişse, sözleşmenin kabul ile tamam olduğu yerdeki tarafça o yer borsasına tescil ettirilir ve ücreti ödenir. Sözleşmenin nerede kabul ile tamam olduğu tespit edilemediği takdirde, işlem satıcının merkezinin bulunduğu yerdeki borsaya, satıcı tarafından tescil ettirilir ve ücreti ödenir.... Tescil ücretinin oranı, malın alım satım değeri üzerinden azamî binde ikidir ve bu oranı borsa meclisi belirler. İşlem başına alınacak toplam tescil ücreti tavanı, yıllık aidat tavanının yüzde onundan az ve tamamından fazla olamaz. Ürün senedi tescil ücreti oranı ise alım satım değeri üzerinden en çok onbinde beştir. İhracatın tescilinden ücret alınmaz. Borsalar, üyelerinin alım satımlarının tamamını tescil ettirip ettirmediklerini denetlemeye yetkilidirler." 77. maddesinde; "Süresinde ödenmeyen kayıt ücretleri, yıllık aidat, munzam aidat, navlun hâsılatından alınacak oda payları, borsa tescil ücreti ve Birlik aidatına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca günlük gecikme zammı tahakkuk ettirilir. Kayıt ücretleri, yıllık aidat, munzam aidat, navlun hasılatından alınacak oda payları ve Birlik aidatı ile borsa tescil ücreti ve bunlara ait kesinleşen gecikme zamları ile para cezalarının tahsiline ilişkin olarak oda, borsa ve Birlik Yönetim Kurulunca verilen kararlar ilâm hükmünde olup, icra dairelerince yerine getirilir. Kayıt ücretleri, yıllık aidat, munzam aidat, navlun hasılatından alınacak oda payları ve Birlik aidatı ile borsa tescil ücreti ve bunlara ait kesinleşen gecikme zamları ile para cezalarının tahsil zamanaşımı süresi beş yıldır." hükümleri yer almaktadır.2004 sayılı İcra İflas Kanununun 72. maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir....Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir..." düzenlemesi mevcuttur.Somut olayda dava, 5174 sayılı Kanundan kaynaklanan tescil ücretinin ödenmemesi nedeniyle İ.. B.. yönetim kurulu kararı ile davacı aleyhine icra takibi yapılması üzerine icra takibine konu meblağ bakımından davacının davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespiti istemine ilişkin İİK'nun 72. maddesine dayalı olarak açılmış menfi tesbit davasıdır. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler de dikkate alındığında uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı yeri olduğu açıktır. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulu Yasası'nın 2/I-b maddesine göre, idari işlemlerden dolayı zarara uğrayanlar, idare aleyhine, idari yargı yerinde tam yargı davası veya idari işlemin iptali davası açabilirler. İdare Mahkemesinde İİK'na dayalı olarak menfi tesbit davası açılamaz. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri toplanıp birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.