Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16282 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12377 - Esas Yıl 2010
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıların anataşınmazın ortak yerlerine müdahale ederek, projeye aykırı değişiklikler yaptıklarını, ortak bahçe alanına masa-sandalye koyarak ve kaldırımdan itibaren branda ile kapatarak kullandıklarını ileri sürerek ortak yerlere yapılan müdahalenin önlenmesini ve projeye aykırılıkların eski hale getirilmesini, davalılar arasındaki kiracılık ilişkisinin sona erdirilmesini istemiş, mahkemece davalı kiracının ortak yer olan 2 nolu işyerinin önündeki bahçeyi masa, sandalye, tente vb. malzemeler koyarak kullanımına bir kısım kat maliklerinin muvafakat işleminin 19. madde kapsamında değerlendirilemeyeceği, sözü edilen maddede ortak yerlerin bir başkasına özgülenmesinden söz edilmediği ve ortak yerlerin amacı dışında kullanılması veya kiraya verilmesinin kat maliklerinin oybirliğini gerektirdiğinden bahisle davanın kısmen kabulüne, davalıların ortak kullanım alanı olan bahçeye masa, sandalye, güneşlik, tente, şemsiye koyarak kullanmalarının önlenmesine karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Yasası'nın 19. maddesinin ikinci fıkrası gereğince kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesis yaptıramaz. Kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızasının bulunması halinde yapılacak tesis ve değişikliğin imar mevzuatına aykırı olmaması veya yazılı rızası bulunmayan kat malikinin bağımsız bölümünü kullanmasını engelleyecek ve Kat Mülkiyeti Yasası'nın 18.maddesi gereğince kat malikini rahatsız edici nitelikte bulunmaması gerekir. Somut olayda davalı kiracının ortak bahçeye masa, sandalye, güneşlik, tente,şemsiye koymak suretiyle burayı kullandığı ve kat maliklerinin beşte dördünün bu kullanıma yazılı belge ile rıza gösterdikleri, bilirkişi raporu içeriğinden de söz konusu tesis ve kullanımın proje değişikliğini ve kat maliklerinin oy birliğini gerektirir nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yapılan tesis ve masa, sandalye koymak suretiyle gerçekleştirilen kullanımın davacının bağımsız bölümünden yararlanmasını ne surette engellediği veya davacıya nasıl bir rahatsızlık verdiği hususları araştırılmadan sözü edilen ortak yerin salt özel amaca tahsisli olması nedeniyle Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında kalmayacağı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 16.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.