Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1628 - Karar Yıl 2004 / Esas No : 496 - Esas Yıl 2004





Dava dilekçesinde kat malikleri kurulunca verilen izne dayanılarak yaptırılan eklentilerin tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde kat malikleri kurulunca alınan karar uyarınca bağımsız bölümüne ortak yerden eklediği odanın müvekkili adına tapuya tesciline, olmadığı takdirde bu karara güvenilerek yapılan değişiklik için harcanan giderlerin diğer kat maliklerinden tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yerinde yapılan inceleme sonucu bilirkişi tarafından düzenlenen rapora dayanılarak davacının ortak yerden bağımsız bölümüne ilave ettiği kısmın eklenti olarak tesciline karar verilmiştir. Dosyada toplanan belge ve bilgilerden, özellikle kat malikleri kurulu kararı ile bilirkişi raporu içeriğinden; davacının ana taşınmazın teras katında bulunan bağımsız bölümüne ortak yer olan bu terastan bir kısmına oda yapılmasına karar verildiği davacının da bu karara dayanarak terasın belli bir bölümünü bağımsız bölümüne kattığı anlaşılmaktadır. Saptanan bu duruma göre davacının Kat Mülkiyeti Yasasının 44. maddesinde öngörülen biçimde yeni bir bağımsız bölüm oluşturmadığı ve kat maliklerinin de böyle bir amaçla muvafakat vermedikleri salt olarak terasın bir kısmının davacının mevcut olan bağımsız bölümüne katılması yolunda rıza gösterildiği cihetle böyle bir değişikliğin bağımsız bölüm olarak tapuya tescilinin söz konusu olamayacağı açıktır. Kat maliklerince alınan kararda davacının terasa bir oda yapmasına ve bu şekilde kullanılmasına izin verilmesi bu ortak yerin davacı adına tesciline de muvafakat verildiği anlamına gelmeyeceği gibi böyle bir kullanım onaylı mimari projesinde teras olan bu yerin ortak yer olma niteliğini de ortadan kaldırmaz. Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesi hükmüne göre kat maliklerinin ana taşınmazın mimari durumunu titizlikle korumakla yükümlü oldukları da gözetilerek projesinde ortak yer olan terasa yapılan inşaatın davacının bağımsız bölümünün eklentisi olarak tapuya tescili yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu İtibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 4.3.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.