MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, galle fazlasına mütehak vakıf evladı olduklarının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:5737 sayılı Vakıflar Kanununun 3.maddesine göre; “Galle fazlası: Mazbut ve mülhak vakıflarda, vakfın hayrat ve akarlarının onarımı ile vakfiyelerindeki hayrat hizmetlerin ifasından sonra kalan miktarı” ifade eder, yine aynı yasanın 7.maddesine göre; “On yıl süreyle yönetici atanamayan veya yönetim organı oluşturulamayan mülhak vakıflar, mahkeme kararıyla Genel Müdürlükçe yönetilir ve temsil edilir. Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce mazbut vakıflar arasına alınan vakıflarla, bu Kanuna göre mazbut vakıflar arasına alınan vakıflara bir daha yönetici seçimi ve ataması yapılamaz.İlgililerin vakfiye şartlarına göre intifa hakları saklıdır.İntifa haklarına ilişkin talepler galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçmekle düşer. Mazbut vakıflarda intifa hakları, galle fazlası almaya hak kazanıldığını gösteren mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren, vakfın son beş yıl içindeki malvarlığı, gelirleri ve giderleri ile sınırlı olmak ve galle fazlasının mevcudiyeti şartıyla Genel Müdürlükçe belirlenir.”Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; davacının, dava konusu vakfın galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğu istemine ilişkin dava açtığı, dava dilekçesinde bir takım deliller gösterdiği ve 6100 sayılı HMK uyarınca yatırması gereken gider avansını yatırdığı, mahkemece 26.03.2013-19.12.2013 ve 17.07.2014 tarihli celselerde davacı vekiline söz konusu vakıfla ilgili soybağı ilişkisini gösterir deliller sunması için süre verildiği, davacı vekilinin 04.12.2012 havale tarihli davaya ilişkin delillerini gösterir dilekçe sunduğu, mahkemece bu delillerin hepsi toplanmadan kesin süre içerisinde davacı ile vakıf arasındaki soybağını gösterir delillerin sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde ve delil listesinde gösterdiği delillerden dosya içerisinde bulunmayan (örneğin ...arşivlerindeki belgeler vb.) bilgi ve belgelerin mahkemece davacının yatırdığı gider avansı kullanılarak ilgili kurumlara yazı yazılması suretiyle temin edilmesi ve toplanacak tüm deliller ile birlikte eski vakıf hukuku konusunda uzman olan bir bilirkişiden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.