T.C.YARGITAY18. Hukuk DairesiESAS NO : 2015/2810 KARAR NO : Y A R G I T A Y İ L A M IMAHKEMESİ : Aydın 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 01/12/2014NUMARASI : 2014/1024-2014/1378DAVACILAR : KISITLI ADAYLARI : Dava dilekçesinde, vasi tayini istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacılar vekili, T.. İ.. ve H.. İ..'nin TMK.nun 405. maddesi uyarınca kısıtlanmasını, mümkün olmadığı takdirde TMK.nun 429. maddesi gereğince yasal danışman atanmasını istemiş, mahkemece dava reddedilmiştir.1-Vesayete ilişkin hükümler kamu düzenine ilişkindir. HMK.nun 382/2b-19. maddesinde vesayet işlerinin çekişmesiz yargı işi olduğu, 385. maddesinde niteliğine uygun düştüğü ölçüde basit yargılama usulünün uygulanacağı, 317. maddesinde ise, davalıya tebligat yapılması gerektiği düzenlenmiştir.Aynı Kanunun 320/1. maddesinde: “Mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verir.” hükmü öngörülmüştür. Mahkemece, bu madde hükmü gözetilerek, dosya üzerinden karar verilmişse de, varılan sonucun maddenin yanlış yorumlanmasından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki; anılan maddeye göre, duruşma yapmadan karar verilebilmesi için, hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla, ancak hukukun cevaz verdiği hallerde duruşma açmadan dosya üzerinden karar verilebilir. (Örneğin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde dosya üzerinden karar verilebilir. (Örneğin İİK.nun 17-18. maddelerinde öngörülen şikayet davası gibi) Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde dosya üzerinden karar verilemez HMK.nun Hukuki Dinlenme Hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir.Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, T.C. Anayasasının 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının da en önemli unsurudur../..2015/2810-2015/16021 -2-Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasasının 36. maddesi ile 6100 Sayılı HMK.nun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davanın tarafları, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.Bu nedenlerle, taraflara duruşma için tebligat çıkarılıp duruşma açılmak suretiyle inceleme yapılması gerekirken, kısıtlı adaylarının dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmeden hüküm kurulması, Kabule göre de;2-Dava dilekçesinde, Talat ve H.. İ..'ye TMK.nun 405. maddesi gereğince vasi atanması mümkün olmadığı takdirde aynı Yasanın 429. maddesi gereğince yasal danışman atanması istenilmiş, olduğu halde; mahkemece, TMK.nun 429. maddesi uyarınca herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan karar verilmesi,Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.