Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan ikinci bilirkişi kurulu raporu hükme yeterli değildir.Şöyle ki;Hükme esas alınan ikinci bilirkişi kurulunun somut emsal olarak dava konusu taşınmazla karşılaştırdıkları parseller, şehrin ticaret bölgesinde yer alan dükkanlar olup dava konusu taşınmaz ise konut bölgesindedir. Somut emsallerin bulunduğu yer ve cinsi dikkate alındığında, satış işleminin zeminden çok üzerinde yer alan ticari işletmelere yönelik olduğu sonucuna ulaşılır. Emsal taşınmazların üzerindeki yapının, değeri hesaplanıp satış bedelinden düşülerek zemine isabet eden bedel bulunmaya çalışılmış ise de, bu hesaplamada ticari işletmenin değerinin yer almadığı ve esasen böyle bir hesaplamanın objektif olarak yapılamayacağı kuşkusuz olduğundan, bu tür emsallerin gerçek zemin değerine de ulaşılamayacaktır. Bu sebeple ikinci bilirkişi kurulunun emsal seçimini isabetli yaptıklarından sözedilemez. Emsalin özel amaçlı olmayan, özel nitelikleri bulunmayan taşınmaz satışlarından seçilmesi gerekir.Bu hususlar dikkate alınmadan düzenlenen ikinci bilirkişi kurulu raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 08.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.