Dava dilekçesinde, itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, kat irtifakı kurulu anayapıda bağımsız bölüm maliki olan davalının ortak gider ve aidat borçlarını ödememesi üzerine yapılan icra takibine itiraz ettiğini, davalının itirazının iptali ile inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne, davalının bağımsız bölümleri teslim aldığı tarihten itibaren hesaplanan ortak gider ve aidat alacağının kendisinden tahsiline, icra-inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davalının anataşınmazın A Blokunda bulunan bodrum 3, bodrum 4, zemin 5,1. kat 8, 2. kat 9, 3. kat 12, 4. kat 13, 5. kat 16, 6. kat 17, 7. kat 20, 8. kat 21 ve 9. kat 24 nolu bağımsız bölümlerinin 29.11.2005 tarihinden bu yana maliki bulunduğu, mahkemece davalının bağımsız bölümlerini teslim aldığı tarihten sonraki borcunu hesap eden bilirkişi raporu dikkate alınarak karar verildiği anlaşılmıştır. Kat Mülkiyeti Yasası'nın 20. maddesine göre kat maliklerinden her biri aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça anataşınmazın kapıcı, kaloriferci, bahçıvan ve bekçi giderlerine, bunlar için toplanacak avansa eşit olarak, bütün ortak yerlerin bakım, koruma, güçlendirme ve onarım giderleri ile yönetici aylığı gibi diğer giderlere, ortak tesislerin işletme giderlerine, giderler için toplanacak avansa kendi arsa payı oranında katılmakla yükümlüdür. Kat malikinin yukarıda sayılan ve Yasanın 20. maddesinde belirtilen giderlere katılma yükümlülüğü her bir bağımsız bölüme tapu sicilinde malik olduğu günden itibaren başlar. Davalının mülkiyetinde olan bağımsız bölümlerle ilgilenmemesi, geç teslim alması, kullanmaması veya kiraya vermesi ortak gider ve aidat borcunu ödeme yükümlülüğünden kendisini kurtarmaz. Mahkemece bu hususlar dikkate alınarak davalı kat irtifak hakkı sahibinin ortak gider ve aidat borcunun, bağımsız bölümlere malik olduğu günden itibaren hesaplanması gerekir. Diğer yandan İcra ve İflas Yasası'nın 67. maddesine göre itirazın iptali davasında borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, hükmolunan meblağın %40'ından aşağı olmamak üzere davacı lehine uygun bir tazminata hükmedilir. Yasanın bu hükmü ile davacının isteği doğrultusunda icra-inkar tazminatına da hükmedilmesi gerekirken, bu konudaki istemin de reddi yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 09.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.