Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15389 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16909 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Tavas Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/09/2013NUMARASI : 2011/311-2013/357Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:1-2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca, bilirkişi kurulu arazi niteliğindeki taşınmazın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alıp gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmazın değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için dekar başına elde edilecek ortalama verimine, üretim giderine ve toptan satış fiyatına ilişkin ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır.Bilirkişi kurulunca değerlendirilmeye alınan buğday, buğday samanı, tütün, arpa, arpa samanının kuru şartlarda 2011 yılına ait ayrıntılı üretim giderleri çizelgesi (tüm harcama kalemlerini açıklayan) ve kilogram başına toptan satış fiyatlarını gösterir biçimde veri cetvelinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilerek raporun denetlenmemesi,2-Mahkemece hükme esas alınan raporda, dava konusu taşınmazın kuru tarım arazisi olduğu kabul edildiği halde kapitalizasyon faiz oranının %4 alınarak dava konusu taşınmaza değer biçildiği anlaşılmıştır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, iklim koşulları, arazinin toprak ve topoğrafik yapısı ile bölgesindeki konumu (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vb.) gözetildiğinde, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan ülkemizin değişik yörelerindeki kuru tarım arazilerinin değerlendirilmesinde, (değeri önemli biçimde etkileyen, kanıtlanmış farklı ve özel bir etkenin bulunması durumu dışında) kapitalizasyon faiz oranının %6 olarak alınmaktadır. Hal böyle iken değerlendirmeye esas alınan bilirkişi kurulu raporunda taşınmazın değerinin belirlenmesinde kapitalizasyon faizi oranının %6 yerine %4 olarak kabul edilmesi, 3-Fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 146,40 m² lik kısmın tarımsal amaçlı kullanılamayacak olması nedeniyle bilirkişi heyeti tarafından bedeli hesaplanarak kamulaştırma bedeline eklenmesine ve mahkemece bilirkişi heyeti tarafından belirlenen bu bedelin kamulaştırma bedeli olduğunun tespitine karar verilmesine rağmen, bu kısmın tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmemesi,4-Mahkemece tespit edilen ve davacı tarafından yatırılan kamulaştırma bedelinin hükümle birlikte davalıya ödenmesine karar verildiğine göre, dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bitiminden karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerekirken faizin hangi tarihe kadar uygulanacağının kararda gösterilmemesi, Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.