Davacı Garip İlgin’e velayeten Mehmet Naim İlgin ile davalı Nüfus Müdürlüğü arasındaki davada İdil Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve Yargıtay’ca incelenmeksizin kesinleşmiş bulunan 16/3/2006 günlü ve 2005/88 E-2006/42 K. sayılı kararın yürürlükteki hukuka aykırı olduğu savıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23/9/2010 gün ve Hukuk-2010/204511 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulması istenilmiş olmakla, dosyadaki tüm kağıtlar okunup gereği düşünüldü:YARGITAY KARARI Davacı Mehmet Naim İlgin’in Nüfus Müdürlüğü aleyhine açtığı davada, velayeti altında bulunan kızı Garip’in nüfus kayıtlarında erkek görünen kaydının kız olarak düzeltilmesini istediği, mahkemece sağlık kurulu raporu alınmadan ve küçüğün annesinin davaya katılımı sağlanmadan davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dava, nüfusta yanlış yazılan cinsiyet kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 1 - Mahkemece, küçüğün cinsiyetinin kız olduğuna ilişkin sağlık kurulu raporu alınmadan taraf anlatımları ve görünüşe itibar edilerek, 2 - 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 336. maddesinde ““Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar”” hükmü mevcuttur. Bu madde hükmüne göre eşlerden herhangi birine öncelik veya üstünlük tanınmamıştır. Aynı Kanunun 342. maddesinde de ayırım yapılmaksızın anne ve babanın, çocuğu velayetleri çerçevesinde temsil edecekleri ilkesi getirilmiştir. Emredici nitelikteki bu hükümler, evlilik birliği içinde velayetin kullanılması kapsamında, ana ve baba tarafından çocuk adına açılacak tüm davalar yönünden geçerlidir. Buna göre, asıl olan eşlerin birlikte dava açmaları ise de bunlardan birisi tarafından açılacak davaya diğer eşin sonradan icazetini bildirip olumlu iradesini ortaya koyması ile velayetin birlikte kullanılması gerçekleşmiş olacağından yeterlidir. Diğer eşin katılımının veya rızasının sağlanamadığı davanın reddi gerekir. Mahkemece davacıya eşinin davaya katılmak ya da duruşmada hazır bulunmak suretiyle icazetini bildirmesi veya icazetini gösteren imzası noterden onaylı belge ibraz etmesi için süre verilip, bunun sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eşlerden birinin istemi yeterli bulunarak, Hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 30/11/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.