Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15292 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14327 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/09/2013NUMARASI : 2008/59-2013/487Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile kayyım İ.. D.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;1-Yargılama sırasında dava konusu taşınmazın maliki O. N.'e Karşıyaka 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 13.10.2011 tarih ve 2011/1150 1434 sayılı kararı ile İ.. D..'nın kayyım olarak atandığı, daha sonra malik Niket'in tapu kaydında soyadının Turhal olarak düzeltildiği ve veraset ilamının ibraz edildiği, tek mirasçısının M.. Ö.. olduğu, mirasçısının davaya dahil edildiği, M.. Ö..'in de yargılama sırasında öldüğü ve tek misarsçısının A. Ü. Ö.olduğuna dair veraset ilamı ibraz edilerek vekilinin duruşmaya katıldığı ve tespit edilen kamulaştırma bedelinin A. Ü. Ö.'e ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece kayyımlık kararının kaldırılması için davalı tarafa süre verilmesi gerekirken kayyımlık kararı kaldırılmadan kamulaştırma bedelinin mirasçı A. Ü. Ö.e verilmesine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca;2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir. Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi'nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.