Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15118 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8795 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Urla Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/02/2014NUMARASI : 2013/438-2014/49 Davacı dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanı ile 01.01.1974 olan doğum tarihinin 01.01.1976 olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanı ile 01.01.1976 tarihinde doğduğu halde nüfus kütüğüne tescil edilmediğini, 1974 yılında doğup daha sonra ölen kardeşinin kimliği ile yaşadığını bu nedenle 01.01.1974 olan doğum tarihinin 01.01.1976 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının, nüfusa kayıt edilmediği, kendisinden önce doğan ve nüfusa 01.01.1974 doğumlu olarak 26.03.1975 tarihinde tescil edilip ölen kardeşinin kaydını kullandığı anlaşılmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeyerek kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanması nedeniyle bu kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 35/1. maddesinde de "Saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamı illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklardır..." şeklinde hüküm bulunmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.