Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15096 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 872 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ..... Mahallesi 24 ada 84 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın kamulaştırma (dava) tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler ve uygulanacak kapitalizasyon faizi yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Mahallinde yapılan keşif sırasında mahalli bilirkişinin "Taşınmaz üzerinde sulama teşkilatı yok ancak yaklaşık 10-15 metre derinliğinde bir artezyen vurulduğunda su çıkabilir ve sulu tarım yapılabilir" şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Buna göre dava konusu taşınmaz sulu arazi vasfında kabul edilerek bedel tespitinin bu doğrultuda yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yaşları belirtilmemiş halde 88 adet ağacın bulunduğu belirtilerek maktu değer belirlendiği anlaşılmış olmakla, dava konusu taşınmazın üzerindeki ağaçların cinsleri itibariyle yaşları tespit edilip, kapama bahçe yapılması halinde dekara yetiştirilmesi gereken ağaç sayısı gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden sorularak buna göre taşınmazın kapama karışık meyve bahçesi olarak değerlendirilmesi, kapama bahçe dışında kalan kısmında açık tarım arazisi olarak değerlendirilip bedelinin bulunması gerektiğinin düşünülmemesi,3-Dava konusu taşınmazın kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında kamulaştırmadan arta kalan kısımlarında %30 oranında değer kaybına neden olacağı düşünülmeden hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda bu oranın % 50 kabul edilerek yüksek bedel belirlenmiş olması,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.