MAHKEMESİ : Mersin 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/02/2014NUMARASI : 2013/452-2014/86 Dava dilekçesinde, davacıların velayetleri altındaki kızları M..T.. "M.." olan isminin "M.." olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıların müşterek çocukları M.. T.. isminin Türk vatandaşlığına geçtikten sonra yanlışlıkla "M." yerine "M." olarak kaydedildiğini, "M." olan isminin "M." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkeme davacıların çocuklarının adının düzeltilmesinde hukuki yararlarının olmadığı, talep edilen ismin yabancı ırk devlet adına ilişkin olduğundan bahisle davanın reddine karar vermiştir.4721 Sayılı Türk Medeni Yasasının 27. maddesi hükmü uyarınca "kişi haklı nedenlere dayanarak adının değiştirilmesini hakimden isteyebilir." Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Yargıtay uygulamalarında yasalara aykırı olmamak kaydıyla kişinin tanınıp bilindiği adın?? resmen taşımak istemesi haklı neden olarak kabul edilmiş olup, davacının adın düzeltilmesini istemede hukuki yararı vardır. Ayrıca düzeltilmesi istenilen ismin Türk harflerinden olması koşuluyla yabancı kökenli olması değiştirmeye bir engel teşkil etmeyeceği gibi Türkçe karşılığının bulunması, bir anlam ifade etmesi, Türkçe yazım kurallarına uygun olması da gerekmez. Yargılama sırasında dinlenen tanıklar da davacının çevresinde ve aile arasında Meys adı ile tanınıp bilindiğini, Meis adını hiç kullanmadığını, Türk vatandaşlığına geçtiğinde bu adın kendisine verildiğini beyan ettiklerinden davacı tarafın haklı nedeni kanıtladığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.