Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15087 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9363 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Salihli 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/02/2014NUMARASI : 2013/550-2014/61Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki;Emsal incelemesi ve dava konusu taşınmazla karşılaştırma yapılmaksızın genel nitelikteki değerlendirmelerle yetinilmiş olan bilirkişi raporlarına itibar edilemeyeceğinden; mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre, Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını düzenleyen 11.maddesinin 1.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin hesaplanması gerekmektedir.Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılmış olması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılmış olan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal olarak incelenen satışların 2229 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı ve akit tablosundan dava konusu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle uzlaşma sonucu diğer hissedarların S.. B..'na satışına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına ve Kamulaştırma Yasasının 11. maddesine göre, emsal alınacak taşınmazların özel amacı olmayan satışlar olması gerekir. Kamulaştırma nedeniyle yapılan devir ve temlikler özel amaçlı olduğundan emsal olarak kabul edilemez.Mahkemece tarafların bildireceği veya re'sen belirlenecek emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden, emsal alınan taşınmaz ile dava konusu taşınmazın bulundukları cadde ve sokak itibariyle belediyece belirlenen değerlendirme yılına ait emlak vergisine esas asgari m² değerleri ilgili belediye başkanlığından getirtilerek 2942 Sayılı Yasanın 11. maddesinin (d) bendi gereğince emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmaz ile emsalin karşılaştırılmasında göz önünde tutulması gerektiğinden, dava konusu taşınmazın ve emsalin emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin oranı ile bilirkişi raporunda değerlendirmeye esas alınan oran birbirinden fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişki giderilmelidir.Dava konusu taşınmazın dava tarihi, emsal alınan taşınmazın satış tarihi itibariyle imar uygulaması sonucu oluşmuş imar parselleri olup olmadığı ilgili imar müdürlüklerinden sorularak, incelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Kanununun 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır.Mahkemece yukarıda açıklanan esaslara uygun düşmeyecek şekilde hazırlanan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi, Ayrıca;Mahkemece tespit edilen ve bankaya bloke edilen kamulaştırma bedelinin hüküm fıkrasında açıkça gösterilmemesi, Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.