Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15070 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11212 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Adana 4. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/04/2013NUMARASI : 2012/3-2013/310Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;1-Daha önce Dairemizce incelenerek karara bağlanan Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2032/396 Esas-2013/697 Karar sayılı (Dairenin 2014/3678 Esas, 2014/8962 Karar sayılı) dosyasında, aynı taşınmazın bir kısım paydaşları aleyhine açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ile tescili istemine ilişkin davada Haziran 2011 olan değerlendirme tarihi itibariyle, farklı emsalle dava konusu taşınmaza 423 TL/m² değer belirlenmiş ve bu bedel Dairemizce uygun bulunmuş olup aynı taşınmazın paydaşları yönünden de güçlü delil oluşturacağı gözardı edilerek taşınmazın değerlendirmesinde farklı emsalle 04.01.2012 değerlendirme tarihi itibariyle 567 TL/m² bedel belirlenmiş olması doğru görülmemiştir.Ayrıca;2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir. Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi'nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.Mahkemece, bilirkişi kurulundan kuru tarım arazisine uygun verileri içerir rapor alınıp, oluşacak sonuca göre ve ikinci bentteki bozma nedeni de dikkate alınarak bir karar verilmelidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.