Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14667 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15427 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Hatay 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 14/06/2013NUMARASI : 2011/242-2013/280Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedeli ile ecrimisilin masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmışsa da hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki;1-Dosyadaki bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmaza yol yapılmak suretiyle el atıldığı anlaşılmıştır. 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 1. ve 2. fıkrasında "Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması halinde taşınmazın dava tarihindeki değeri taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak ve bu Kanunun 11. ve 12 .maddelerine göre hesaplanmak suretiyle tespit edilir." hükmü öngörülmüştür.Buna göre öncelikle taşınmaza fiili el atma tarihi tespit edilerek, dava konusu taşınmaza 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihi arasında fiilen el atılmış ise el atma tarihi itibariyle, 04.11.1983 tarihinden sonra el atılmış ise dava tarihi itibariyle; dava konusu taşınmazın 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde bulunup bulunmadığının, bu tarih itibariyle kesinleşmiş imar planı içinde olmadığının anlaşılması halinde belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber belediye ve altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd. gibi) yararlanıp yararlanmadığının, özellikle etrafının meskûn olup olmadığının taşınmaz belediye nazım imar planı içinde ise, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı uyarınca bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumunun, hangi amaçla plan kapsamına alındığının, yerleşim merkezlerine uzaklığının, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanaklarının, kullanma biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıklarının belediye başkanlığından araştırılarak, bu konuda taraflara delillerini ibraz etmek üzere süre verildikten ve hava fotoğrafları da getirtilmek suretiyle dava konusu taşınmazın niteliği tespit edildikten sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeyle taşınmaza fiili el atma tarihi tespit edilmeden arsa olarak kabul edilerek bedel belirlenmesi, 2-Arsa vasfında kabul edilen taşınmaz yönünden ecrimisile hükmedilebilmesi için, taşınmazın bulunduğu mevkideki diğer arsaların kiraya verilip verilmedikleri, veriliyor iseler nasıl ve ne şekilde kiraya verildiklerinin taraflardan delilleri sorulmak suretiyle tespit edilmesi, varsa emsal kira sözleşmeleri ibraz ettirilerek, buna göre düzenlenecek bilirkişi raporu sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, soyut ifadelerle ecrimisil bedeli tespit eden rapora göre eksik inceleme ile hüküm kurulması, 3- Kabule göre de; Dosya içerisine geri çevirme kararıyla tapu müdürlüğü ve belediye başkanlığından getirtilen yazılardan dava konusu taşınmazın imar uygulaması görmediği, emsal alınarak incelenen 6521 parsel sayılı taşınmazın ise imar parseli olduğu anlaşıldığından, bilirkişi kurulunca dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılması sonucu bulunan değerinden İmar Yasası'nın 18.maddesinin ikinci fıkrası gereğince düzenleme ortaklık payına karşılık gelecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.