MAHKEMESİ : Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/03/2014NUMARASI : 2013/366-2014/155Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak; 1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşıdığından; bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmaz "bölgede yaygın olarak bulunan derin kuyulardan sulama imkanı olması nedeniyle sulu tarım arazisi" olarak değerlendirilmiş ise de; sulama kaynağının ne olduğu açıkça gösterilmeden bilirkişi raporunda belirtilen sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yapılan sulamanın taşınmaz üzerinde bulunan derin kuyudan mı sağlandığı, başkasının taşınmazındaki bir kuyudan yapılıyor olması durumunda bu sulamanın daimi ve geçerli kabul edilebilmesi için kaynak üzerinde dava konusu taşınmaz lehine bir mükellefiyet kurulmuş olması gerektiğinden bu hususun varlığı ve suyun yeterliliği vb. gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompalama veya damla sulama yöntemi ile yapılan bir sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden bölgenin yaygın olarak derin kuyulardan sulama imkanı olması nedeniyle taşınmazın sulu veya sulanabilir tarım arazisi olarak kabul edilmesi ve bu yönde düzenlenen bilirkişi kurulu raporuna dayalı hüküm kurulması,2-Dava dosyasının incelenmesinde, dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporuna ekli il gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğünün 2013 yılı veri cetveli fotokopisi ile il gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğünün 2013 yılı resmi verilerinin birbirleri ile çelişkili olduğu anlaşılmış olup, mahkemece il gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğünün 2013 yılı resmi verilerin, ayrıntılı üretim giderleri çizelgesi (üretim maliyet cetvelini oluşturan masraf kalemlerini gösterir biçimde tüm harcama kalemlerini açıklayan) getirtilerek aradaki çelişkinin giderilmeden karar verilmiş olması,Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.