Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14575 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 22145 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak alana yapılan müdahalenin men'i ve davalının diğer bağımsız bölüm maliklerine verdiği iddia olunan rahatsızlık fiilinden men'i istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde,davalı kat malikinin bağımsız bölümünün önünde bulunan giriş bölümünü geniş yaptırmak sureti ile ortak alana müdahale ettiğini ileri sürerek ortak alana yapılan müdahalesinin men'i ile davalı tarafından diğer bağımsız bölüm maliklerine verilen rahatsızlığın giderilmesi istenilmiş, mahkemece davalının diğer bağımsız bölüm maliklerine rahatsızlık vermekten men'ine ancak davalının ortak alana bir müdahalesi tespit edilemediğinden bu talep yönünden davanın reddine karar verilmiştir.Kat Mülkiyeti Yasası'nın 19. maddesi hükmüne göre tüm kat malikleri anataşınmazın mimari durumunu projesine uygun olarak titizlikle korumak zorundadır.Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile özellikle bilirkişi raporundan, dava konusu anataşınmazın onaylı mimari projesine göre davalıya ait dükkanın hemen önünde bulunan 160 cm uzunluğundaki tretuvar kısmının 80 cm olması gerektiği ve meyilli yolun onaylı projede yer almadığı, davalıya ait dükkanın hemen ön kısmından başlamak üzere binanın çevresini saran 160 cm tretuvar ve üzeri karo kaplı alan bulunduğu anlaşılmıştır.Anataşınmazın mevcut fiili durumu itibariyle, bilirkişi raporunda belirtilen hususların binanın ilk inşaası sırasında projeye aykırı olarak yapıldığı kabul edildiğine göre, binanın ilk inşaası sırasında yapılan ortak yerlerle ilgili projeye aykırılığın eski hale getirme masraflarından ve bunun verdiği zararın giderilmesinden davacı da dahil anataşınmazdaki tüm bağımsız bölüm malikleri arsa payları oranında sorumlu olup mahkemece verilecek karar tüm bağımsız bölüm maliklerinin hukukunu etkilediğinden, dava konusu anataşınmazdaki tüm bağımsız bölüm maliklerinin davaya dahil edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra bir karar verilmesi yerine taraf teşkili de sağlanmadan eksik inceleme ve yetersiz araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.