Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1456 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 465 - Esas Yıl 2009





Dava dilekçesinde, 15.11.2005 tarihli jeneratörün tesisi ile ilgili kat malikleri kurulu kararının iptali ve tesis edilen jeneratörün sökülmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın davacı Haluk yönünden aktif husumet yokluğundan reddine, diğer davacılar yönünden de reddine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup, gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde, davalıların 15.11.2005 günü toplanarak almış oldukları kat malikleri kurulu kararı uyarınca ana taşınmazın ortak yeri olan bahçeye, yangın merdivenin acil tahliye yolu kenarına jeneratör yerleştirdiklerini ileri sürerek anılan tarihli kat malikleri kurulu kararının iptalini, jeneratörün sökülerek ortak alanın eski haline getirilmesini istemiş, mahkemece ana taşınmaza jeneratör kurmanın günümüz şartlarında gerekli olduğu, Kat Mülkiyeti Kanunu'na aykırılık teşkil etmediği ve davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre, kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça, ana taşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Öte yandan, aynı Yasa'nın 42. maddesinde de, kat maliklerinin ana taşınmazın ortak yerlerinde kendi başlarına bir değişiklik yapamayacakları, ortak yerlerin düzgün veya bunları kullanmanın daha rahat ve kolay hale konulmasına veya bu yerlerden elde edilecek faydanın çoğaltılmasına yarayacak bütün yenilik ve ilavelerin kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğu ile verecekleri karar üzerine gerçekleştirileceği öngörülmüştür. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, olay yerinde mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 06.08.2007 günlü bilirkişi raporu içeriğinden; 14 kattan ibaret ana taşınmazın arka kısmındaki bahçeye bir jeneratörün yerleştirilmiş olduğu, elektrik kesilmelerinde bundan yararlanıldığı, onaylı mimari projede ve çevre düzenleme planında ana taşınmazın bahçesinde jeneratör yerinin ayrılmadığı anlaşılmıştır. Onaylı mimari projede bahçe olarak özgülenmiş bir ortak alanda yapılacak değişikliklerin ve kurulacak tesislerin salt bahçe amacına yönelik olması ve bununla ilgili olarak daha çok yararlanmayı ve elde edecek faydayı çoğaltmaya yönelik bulunması gerekir. Bahçe olarak özgülenen bu ortak alanın bir bölümünün jeneratör tesisi kurmak suretiyle kısmen işgal edilmesi, bahçe olarak kullanma amacına aykırı bulunduğu gibi, buradan yararlanmayı da önemli ölçüde kısıtlamaktadır. Tüm bu açıklamalardan anlaşılacağı gibi, davalıların kurmuş oldukları jeneratörün Kat Mülkiyeti Yasası'nın 42. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği hususu mahkemece dikkate alınarak. Öncelikle beşte dört çoğunlukla bahçeye jeneratör yerleştirilmesi konusunda ana taşınmazın kat malikleri kurulunca alınmış bir karar bulunup bulunmadığı, böyle bir karar alınmışsa bunun, diğer yönleriyle yasaya aykırılık teşkil edip etmediği araştırılarak oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi ve bunun sonucu olarak da jeneratör tesisinin sökülüp sökülmeyeceği konusunda hüküm kurulması gerekirken, hukuki olmayan gerekçeyle ve eksik inceleme ile davanın reddi yolunda karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla, yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.