Dava dilekçesinde, meskenin işyeri olarak kullanılmaması ve tahliye istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı A…… B…… tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde, anataşınmazın tapuda A…… B…… adına mesken olarak kayıtlı bulunduğunu, davalı kiracı M... Kılıç tarafından muhasebe bürosu olarak kullandığını ileri sürerek dava konusu bağımsız bölümün işyeri olarak kullanımına son verilerek davalı kiracının meskenden tahliyesine karar verilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, davacıların anataşınmazda kat maliki oldukları, davalılardan A…… B……'ın kat maliki, diğer davalının kiracı olduğu, dava konusu dairenin tapu kütüğünde mesken olarak kayıtlı bulunmasında bir ihtilaf yoktur. Ancak; 25.02.2011 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunan 6111 sayılı Yasanın 194. maddesinde Kat Mülkiyeti Yasasının 24. maddesine eklenen fıkra ile 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu ile ilgili hükümlerinin somut olayda değerlendirilip oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekeceğinden yasanın bu buyurucu hükmü dikkate alınarak mahkemece durumun yeniden değerlendirilmesi için yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.