Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1353 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13220 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, ortak gider alacağına ilişkin itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatı istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının 2009 yılı Haziran ayından 2010 yılı Aralık ayına kadar apartman aidat borcu ve 2009 yılının Ağustos ayından 2013 yılının Nisan ayına kadar toplanması gereken apartman dış cephe tadilat borcunu ödemediğinden hakkında icra takibi yapıldığını, itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra tazminatına mahkum edilmesini istemiş, mahkemece, davalının bağımsız bölümü 12/10/2011 tarihinde satın aldığı, bu tarihe kadar oluşan borçlardan sorumlu olmayacağı, bu tarihten sonraki borçları ise ödemiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelere, tapu kaydı ve icra dosyası içeriğine göre, davalının bağımsız bölümü 12/10/2011 tarihinde satın aldığı, ancak 2009 yılı Haziran ayından itibaren de bu bağımsız bölümü kullandığı, takibe konu aidat alacaklarının 2009 yılı Ocak ayından 2013 yılı Nisan ayları arası toplanan aidat ve dış cephe tadilatı borcu olduğu anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanununun 22.maddesine göre, kat malikinin 20. madde uyarınca payına düşecek gider ve avans borcundan ve gecikme tazminatından, bağımsız bölümlerin birinde kira aktine, oturma (sükna) hakkına veya başka bir sebebe dayanarak devamlı bir şekilde faydalananlar müştereken ve müteselsilen sorumludur. Ancak kiracının sorumluluğu, ödemekle yükümlü olduğu kira miktarıyla sınırlı olup, yaptığı ödeme kira borcundan düşülecektir.Somut olayda davalı, her ne kadar bağımsız bölümü 12/10/2011 tarihinde satın alarak malik sıfatını kazanmış ise de, dosyadaki bilgilere göre 2009 yılı Haziran ayından itibaren bağımsız bölümü kullandığı anlaşılmaktadır. Buna göre yukarıda açıklanan yasa hükmü gereğince davalının aidat borçlarından ve dış cephe aidat borcundan sorumlu tutulması ve varsa ödemeler de dikkate alınarak borçlu olduğu miktar belirlenip sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.