Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13435 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 446 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, .... Üniversitesi Tıp Fakültesinde yan dal ihtisası yapan davalı ...'ün mecburi hizmet süresini tamamlamadığından 29.715,03 TL nin kefil olan diğer davalılarla beraber müştereken ve müteselsilen tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ...'ün davacı üniversitede görev yapmakta iken 16/10/2006- 16/10/2009 tarihleri arasında .... Üniversitesi Tıp Fakültesinde yan dal ihtisası yaptığını, davalının imzaladığı taahütname uyarınca hizmet süresini tamamlamadığını ileri sürerek 29.715,03 TL'nin 24/07/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan tahsilini istemiş; mahkemece, davacı tarafın talep etmiş olduğu ödemelerin tamamının kadro karşılığı alınan maaş ödemesi olduğu, maaş ödemesinin yüklenme senedinde açıkça masraf olarak sayılan kalemler arasında yer almadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere özellikle davalı tarafından verilen taahhütnamenin 13. maddesinde yan dal ihtisası süresince (tatiller dahil) "bana ödenen her türlü ödemelerin 9. madde de belirtilen nedenlerden dolayı eksik mecburi hizmet sürem bulunduğu takdirde, eksik hizmet süresiyle orantılı olarak hesaplanacak tutar protesto keşidesine ve hüküm istihsaline hacet kalmaksızın nakten ve defaten yada bana verilen süre içerisinde eşit taksitlerle .... Üniversitesine ödeyeceğim" şeklinde taahhüt verdiği anlaşılmaktadır. Buna göre ödemeler içinde maaşlar ve yolluklar da bulunmaktadır. Davalı sözü edilen bu yüklenme senedini hata, hile veya zorla kendisine imza ettirildiğini ileri sürmemiştir. Davalının serbest iradesi ile davacı üniversiteye böyle bir taahhütname (yüklenme senedi) vermesini yasaklayan yasak bir düzenleme olmadığı gibi, yüksek lisans eğitimi yapması için kendi iradesi dışında da gönderilmiş değildir. O halde bu taahhütname davalıyı bağlar niteliktedir. Davada davacı kurum taahhütname kapsamında yapılan harcamaların tahsilini istemekte, bunun dışında bir istemi bulunmamaktadır. Ortada davalı tarafından verilen taahhüdü geçersiz kılan bir durum da söz konusu olmadığına göre mahkemece taahhütname kapsamı doğrultusunda işlem yapılması ve istenen tazminatın bu doğrultuda hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Ayrıca;2-Dava, zorunlu hizmet karşılığı olan kurum alacağının bir kısmından borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davalının anılan Yasadan yararlanmak için başvurusunun bulunup bulunmadığı da dikkate alınarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın 11.09.2014 günlü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı İş Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması İle Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanunun Geçici 1. maddesinin somut olayda değerlendirilip oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.