Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13431 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 434 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, ipotek alacağı olan .... oğlu ...., .... oğlu ...., .... Kızı ...., .... kızı ...., ... kızı ....'ye 3561 sayılı Yasa gereğince kayyım atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu .... İli .... İlçesi .... Mahallesi 7512 ada 3 parselde ipotek alacaklısı olarak ... oğlu ..., .... oğlu ...., .... Kızı ...., ... kızı ...., ... kızı ....'nin göründüğünü, adı geçen şahısların bilinmediğini, soyadlarının olmaması neden ile muhtarlık kayıtlarında yer almadıklarının tespit edildiğini belirterek, adı geçen şahıslara 3561 sayılı Yasa gereğince .... Defterdarı ...'in kayyım tayin edilmesini istemiş; mahkemece, sadece dava konusu taşınmazın tapu kaydı dosya arasına alınarak başkaca herhangi bir araştırma yapılmadan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2/1. maddesinde "4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır. Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin eder." denilmekte, Türk Medeni Kanununun 427. maddesinde ise bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse, vesayet makamının, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alacağı ve bir yönetim kayyımı atayacağı hükme bağlanmıştır.Somut olayda, mahkemece, konuya ilişkin kanun hükümleri ve kanunun amacı gözetilerek ve sadece tapu kaydı ile yetinilmeyip, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının ilk tesisinden itibaren bütün tedavül kayıtları ve dayanak belgelerinin tapu müdürlüğünden, vergi kaydıyla ilgili bilgi ve belgelerin belediye başkanlığı ile vergi dairesi müdürlüğünden getirtilip, ilgili hakkında zabıta araştırması yaptırılıp, kayıt ve belgelerde kimlik bilgileri veya veraset ilamının bulunması halinde nüfus müdürlüğünden ilgililerin nüfus aile kayıtları getirtilerek tapu kaydı malikleriyle irtibatının araştırılması varsa mirasçılara ilişkin veraset belgelerinin istenilmesi ve bu mirasçıların kimlik ve adres bilgilerinin araştırılması, toplanan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.