Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13288 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13083 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, vasi atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dava dilekçesinde, ...'ın yaşlılığı, akıl ve ruh sağlığının yerinde olmadığı, mallarını kötü yönettiği ileri sürülerek vasi tayin edilmesi istenilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;Türk Medeni Kanununun 405. maddesinde, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken ya da başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan; 406. maddesinde ise savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her erginin kısıtlanacağı hükme bağlanmış olup dava dilekçesinde, akıl hastalığı yanında Türk Medeni Kanununun 406. maddesi gereğince mal varlığını kötü yönetme sebebiyle de vasi atanması istendiğinden, mahkemece, resmi sağlık kurulundan rapor alınarak ilgilinin akli durumu değerlendirilmiş ise de, Türk Medeni Kanununun 406. maddesi yönünden herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmamıştır. Vesayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkin bulunduğundan yukarıda gösterilen kanuni düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, kısıtlanması istenilen kişinin savurganlığı veya malvarlığını kötü yönetmesi iddiasına ilişkin olarak da mahkemece kendiliğinden bu yönde araştırma yapılması, taraflara delilleri sorulup gösterdikleri takdirde toplanarak birlikte değerlendirmesi yapılıp sonucuna göre 406. madde yönünden de bir hüküm verilmesi gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarı açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.