Davacı ... ile davalı ... aralarındaki ... taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili davasına dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.03.2013 günlü ve 2012/284-2013/158 sayılı hükmün düzeltilerek onanması hakkında Dairece verilen 19.06.2014 günlü ve 2014/3835-10967 sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavalı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosya kapsamının yeniden incelenmesi sonucunda; geri çevirme kararı üzerine dosyaya gönderilen belgelerde bilirkişi raporunda emsal olarak değerlendirmeye alınan 1879 parselin belirtilen şekilde bir satış işleminin (Dairenin 15.06.2015 tarih ve 2015/6093-10205 sayılı kararında da belirlendiği şekilde) olmadığının anlaşılması karşısında emsal yönünden bozma yapılması gerekirken kamulaştırma bedeline faiz işletilmemesi nedeniyle hükmün düzeltilerek onanmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 19.06.2014 gün ve 2014/3835Esas-2014/10967Kara sayılı düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;Mahkemece yapılan inceleme ve alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki,1-Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda somut emsal olarak kabul edilen 1879 parsel numaralı taşınmazın 200 m² yüzölçümüyle 25.02.2008 tarihinde 28.215,00 TL'ye satıldığı kabul edilerek değerlendirme yapılmış ve bu parsel ile dava konusu taşınmazın özellikleri karşılaştırılmak suretiyle dava konusu taşınmaza değer takdir edilmiş ise de; yapılan geri çevirme kararı üzerine dosyaya getirtilen tapu müdürlüğü yazısından, emsal taşınmazın bilirkişi kurulu raporunda belirtildiği gibi bir satışının olmadığı anlaşıldığından, mahkemece tarafların bildireceği ya da re'sen bulunacak emsal satışlara ait tapu kayıtları getirtilip bunlara göre inceleme yapan bilirkişi kurulundan ek rapor alınması gerektiğinin düşünülmemiş olması doğru görülmemiştir.Ayrıca;2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir. Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi'nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.