Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13220 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3188 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak ... taşınmazların bedelinin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, incelemenin duruşmalı olarak yapılması ise davacı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davacı vekili Av.... geldi. Davalılar adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R I1-Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 1.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir.Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda ve taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar gösterilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri tespit edilmelidir.Emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasası'nın 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır. 2942 sayılı Yasa'nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin değerlendirme yılı itibariyle emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda değerlendirme için ... taşınmazın 20.12.2006 tarihli satışının emsal olarak incelendiği, emsal taşınmazın dosyaya getirtilen satış işlemine ait akit tablosu ve tapu kaydından, 20.12.2006 tarihinde yapılan satışın ...ne ait iki parselin ...ne satılmasına ilişkin olduğu dikkate alındığında özel amaçlı satış olduğu izlenimini uyandırdığından satışın yanıltıcı sonuçlara götürebileceği dikkate alınmadan emsal olarak 2711 parsel sayılı taşınmaza göre değerlendirme yapan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması,2-Dosyadaki bilgi ve belgeler ile fen bilirkişisi raporunun incelenmesinde, dava konusu 6332 ada 9 parsel sayılı taşınmazın yalnızca A1, A2, A3, A4, A5 harfleriyle gösterilen kısımlarına kaldırım, B1 ve B2 harfleriyle gösterilen kısımlara yeşil alan, 6333 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ise A harfiyle gösterilen kısmına ise kaldırım olarak fiilen el atıldığı; Y1, Y2, Y3 ve Y4 harfleriyle gösterilen kısımların imar planında yol, R harfiyle gösterilen kısmın resmi kurum, P harfiyle gösterilen kısımın park olarak düzenlendiği ve fiili el atma bulunmadığı ancak mahkemece proje bütünlüğü gerekçesiyle bu kısımların da bedeline hükmedildiği anlaşılmıştır. El atılan kısımlar ile imar planında kamusal alana özgülenen kısımların niteliği, el atılan kısımların yüzölçümü ve krokideki şekli dikkate alındığında el atmanın taşma şeklinde olduğu, imar planına uygun bir el atma olmadığı anlaşıldığından proje bütünlüğünden söz edilemez.Bu itibarla, Dava konusu taşınmaz üzerinde yalnızca fiilen el atılan kısımların bedeline hükmedilmesi, fiili el atma bulunmayan kısımlarda davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın, genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca bu kısımlar yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.Bundan ayrı olarak;3-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, Esas 2013/95 ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra elatılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız elatma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiği dikkate alınarak mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.