Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13183 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 240 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, ... taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın ... yönünden pasif husumetten reddine, hukuken el atılan kısımlar yönünden yargı yolu yokluğundan usulden reddine, ... yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:1-Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 1.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir.Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda ve taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar gösterilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri tespit edilmelidir.Emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalıdır. İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Yasası'nın 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır. 2942 sayılı Yasa'nın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin değerlendirme yılı itibariyle emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda değerlendirme için ... taşınmazın 20.12.2006 tarihli satışının emsal olarak incelendiği, emsal taşınmazın dosyaya getirtilen satış işlemine ait akit tablosu ve tapu kaydından, 20.12.2006 tarihinde yapılan satışın ....ne ait iki parselin ...ne ilişkin olduğu dikkate alındığında özel amaçlı satış olduğu izlenimini uyandırdığından satışın yanıltıcı sonuçlara götürebileceği dikkate alınmadan emsal olarak 2711 parsel sayılı taşınmaza göre değerlendirme yapan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması doğru görülmemiştir.Bundan ayrı olarak;2-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, Esas 2013/95 ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra elatılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız elatma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiği dikkate alınarak mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 28.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.