Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12645 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8378 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 07.08.2010 günlü genel kurul kararının geçersiz olduğunun, D Blokta yönetim ve yöneticiliğin bulunmadığının ve davacının bu nedenle herhangi bir aidat borcu bulunmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:Davacı dava dilekçesinde, 07.08.2010 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında alınan kararların yokluğu ve mutlak butlanla sakat olduğunun tespitine, davalı ...'ın yöneticiliğinin iptaline ve Kuşadası 1877 ada 1 parsel ... D Blok Yönetiminin önceden ve dava tarihi itibariyle mevcut olmadığının tespitine ve bu blokta oturan diğer kişilerin D Blok adına herhangi bir aidat ödemekle yükümlü olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.iDosyadaki bilgi ve belgeler ile özellikle dava konusu taşınmaza ait tapu kaydından kat irtifakı kurulu 1877 ada 1 numaralı dava konusu parsele ait kat malikleri kurulu kararlarının iptali ve bu parsel yönetiminin mevcut olmadığının tespitine karar verilmesinin istendiği, yani iptali istenilen kat malikleri kurulu toplantılarının birden fazla parsel üzerinde kurulu toplu yapı kat malikleri kuruluna ait olmayıp tek parsel üzerindeki bağımsız bölüm kat malikleri kurulu kararlarının iptali ve bu parsel yönetiminin mevcut olmadığının tespiti istemine dair olduğu, dolayısı ile taraflar arasındaki uyuşmazlık Kat Mülkiyeti Yasası hükümlerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.Kat Mülkiyeti Yasası'nın Ek-1. maddesi hükmüne göre bu yasadan doğan her türlü anlaşmazlığın değerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. Yasanın bu buyurucu hükmü gözönünde bulundurularak davaya sulh hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken asliye hukuk mahkemesince işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.