Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12599 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11527 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiAsıl ve birleşen dava dilekçesinde, ortak yere el atmanın önlenmesi ve 16.07.2011 tarihli kat mülkiyeti kararlarının iptali istenilmiştir. Mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmaza ait vaziyet planına göre müvekkiline ait olan bağımsız bölümünün batı tarafında yer alan sahile inen yol ile bağımsız bölümü arasında bahçe niteliğinde ortak kullanım alanı bulunduğunu, site yönetiminin vaziyet planı ve yönetim planına aykırı olarak müvekkilinin evine sıfır olan bu bahçenin duvarını yıkarak umumi yol haline getirip buradan sahile yol açmak istediğini, bu nedenle Kat Mülkiyet Kanunu’nun 33. maddesi gereğince hakimin müdahalesi ile yapılacak işlemin önlenmesini talep etmiş; birleşen davada ise davacı vekili 16.07.2011 günü yapılan olağanüstü kat malikleri kurulu ve alınan kararların iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece 16.07.2011 günü yapılan olağanüstü kat malikleri kurulunda alınan kararların iptaline karar verilmiş, taraf vekillerinin temyiz istemi üzerine Dairece yapılan temyiz incelemesinde 16.07.2011 tarihli toplantının iptaline dair mahkeme kararının sonucu itibariyle doğru olduğu, ancak davacı tarafın müdahelenin men'i talebi yönünden olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamış olması nedeni ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler ve özellikle bilirkişi raporu incelendiğinde; 16.07.2011 tarihinde yapılan kat malikleri kurul kararı ile "kapatılan bahçe kapısının yeniden açılmasına" dair karar alındığı, ancak temyiz istemine konu ortak alana müdahelenin men'i davasının açıldığı ve keşfin yapıldığı tarih itibariyle ortak yer olan bahçeye, davalılar tarafından herhangi bir müdahele olmadığı ve davaya konu bahçe kapısının yapılmadığı anlaşılmıştır.Yukarıda yapılan açıklamalar ve dosya kapsamından dava tarihi itibariyle ortak yere yapılmış herhangi bir müdahale olmadığı, bu nedenle hakim müdahalesi istenmesinin bu aşamada mümkün olmayacağından bu yöndeki talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile men'i müdahale davasının da kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.