Davacı ... ile davalılar ... vd. aralarındaki ortaklığın giderilmesi davasına dair ........ .... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen ........2011 günlü ve 2009/1664-2011/1468 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 04.....2012 günlü ve 2012/8999-2012/10674 sayılı ilama karşı davalılardan ... vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavalılardan ... vekilinin karar düzeltme dilekçesi ve dava dosyasının yeniden incelenmesi sonucunda karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 04.....2012 gün ve 2012/8999-10674 sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin incelenmesi sonucunda;Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin dava konusu 723 ve 724 numaralı parsellerde davalı ... ile 1985 yılında iş merkezi inşaatına başlayıp 1995 yılı sonuna doğru tamamladıklarını, 1998 yılında aralarında düzenledikleri sözleşme ile burayı paylaştıklarını, imar uygulaması sonucu belediyenin de paydaş olduğunu, davalı ...'un kullanımında olan kısımda bazı kirişleri kırarak merdivenler yaptığını, ana yapıya zarar verdiğini, yapının arsa payı gözetilerek paylaştırılmasını istemiş, ........2010 tarihli celsedeki beyanında da dava konusu yerin imar uygulaması sonucu 9097/... numaralı parsel olduğunu belirtmiş, ........2011 tarihli celsede ise ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiş, davalı ... ise taraflar arasında iradi taksim bulunduğunu, buna göre ortaklığın giderilmesini istemiş, davalı ... vekili ise davaya bir diyeceklerinin bulunmadığını beyan etmiştir.Dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın kaçak yapı niteliğinde bulunması, ........ Belediye Başkanlığının ....07.2011 günlü yazısına göre de binanın çekme mesafelerinin ve taban oturumunun imar planına uygun olmadığı ve mevcut hali ile ruhsatlı duruma getirilmesinin imkanı bulunmadığının belirtilmesi karşısında ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesinin mümkün olmadığı dosya içeriğinden anlaşıldığından mahkemece dava konusu taşınmazdaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak;Satış yoluyla ortaklığın giderilmesi istenilen taşınmaz üzerinde yapı vs. gibi muhtesat Türk Medeni Kanununun 684. maddesi uyarınca arzın bütünleyici parçaları sayıldığından arz ile birlikte satışına karar verilir. Fakat bunların bir kısım paydaşlara aidiyetine ilişkin tapuda şerh varsa veya bu hususta tüm paydaşlar ittifak ediyorsa o takdirde değerlere göre oran kurulması ve satış parasının bu oran esas alınarak dağıtılması gerekir. Oran kurulurken muhtesatın ve arzın dava tarihi itibarıyla ayrı ayrı değeri belirlenip bu değerler toplanarak taşınmazın tümünün değeri saptanır. Bulunan bu değerde de muhtesata ve arza isabet eden oranlar yüzde itibariyle belirlenir. Satış bedelinin dağıtımında bulunan bu yüzde oranlar .gözönünde tutularak muhtesata isabet eden bedel sadece muhtesat sahibine veya paydaşlarına, arza isabet eden bedelin de payları oranında tüm paydaşlara verilmesi gerekir.Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davacı ile davalı ... arasında düzenlenen 1998 tarihli sözleşme ve ....07.1999 günlü ek sözleşme dikkate alındığında, dava konusu 723 ve 724 numaralı (imar uygulaması sonucu 9097/... numarasını alan) parsel üzerinde bulunan .....ı'nın tapu sahipleri olan ... ve ... arasında rızaen paylaşıldığı, her birine ...'er daire, ...'şer dükkan düştüğü ve bu bağımsız bölümlerin kiralarının paylaşımının dahi yapıldığı, sözkonusu tarihlerde belediyenin paydaş bulunmadığı, 03.03.2009 tarihinde yapılan imar uygulaması sonucunda belediyenin salt zeminde paydaş olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece yukarıda sözü edilen sözleşme ve belediyece yapılan imar uygulaması gözönünde tutularak bağımsız bölümlerin ve zeminin değeri tek tek belirlenip ayrı ayrı oranlanarak taşınmazın tamamında ne kadarının arza ne kadarının muhtesata isabet ettiği oranlanıp saptanarak satış bedelinin dağıtımında da bulunan bu oranlar gözönünde tutularak muhtesata isabet eden kısmın sadece muhtesat sahibine/sahiplerine, arza isabet eden kısmın da yine payları oranında tüm paydaşlara verilmesi gerekirken, açıklanan bu hususları dikkate almayan bilirkişi raporuna itibarla satış bedelinin taraflar arasında tapudaki payları oranında dağıtılması yolunda hüküm tesisi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz onama harcı ile karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 31.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.