MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiY A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.Şöyle ki;1-Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmazın dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmekte olup bu yöntemle taşınmazın değerinin saptanmasında münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu ya da kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşımaktadır.Dosya arasındaki tüm bilgi ve belgeler incelendiğinde: davaya konu ...Köyü 116 ada 6 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak ... tarafından kamulaştırmasız el konulması nedeni ile 2004 yılında tazminat istemi ile tapu malikleri tarafından dava açıldığı ve 2004 tarihinde yapılan keşif sırasında dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanında davaya konu taşınmazın sulu kapama bağ vasfında olduğu belirtilmiş ve bu dosyada yapılan keşif sonucu dosya arasına alınan bilirkişi raporunda ise davaya konu taşınmazın sulu kapama bağ vasfında olduğu yapılan yargılama sonucu mahkemece verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 5. Hukuk Dairesi tarafından davaya konu taşınmazın sulu kapama bağ vasfında olduğunun kabul edildiği anlaşılmıştır.Esasen davacı idare tarafından 2002 yılında davaya konu taşınmaz ile ilgili yaptırılan tesbit sonucu dosya arasına alınan bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazın 30-35 yaşlarında kapama bağ vasfında olduğu ve taşınmazın her mevsim kurumayan arktan yeterli miktarda su ile sulanabilecek nitelikte olduğu belirtilmiştir.Temyize konu kamulaştırma dosyasında ise hükme esas bilirkişi raporunda davaya konu taşınmazın susuz kapama bağ olduğu ve halihazırda herhangi bir sulama tesisi olmadığı belirtilerek susuz bağ vasfı ile değerlendirme yapıldığı anlaşılmıştır.Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında davaya konu taşınmaz kuru bağ vasfı ile değerlendirilmiş ise de mahallinde yapılan keşif sırasında bu yönde herhangi bir tespit yapılmamış olduğu gibi, bilirkişi kurulu raporunda kuru tarım arazisi kabulü ile değer biçilmiştir. Taşınmazın üzerindeki bir su kaynağından veya yakınındaki bir dereden sulanıp sulanmadığı, sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama ya da başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırma yapılarak belirlenmeden, pompajla sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, mahalinde yapılan keşif de mahkeme gözlemi de tutunağa geçirilmeden ve yukarıda açıklanan 2002 yılında davacı idare tarafından yaptırılan tesbit raporu ile davaya konu taşınmaza kamulaştırmasız el koyma nedeni ile açılan ve yapılan keşif sonucu dosya arasına alınan bilirkişi kurulu raporları ile aradaki çelişki giderilmeden kuru bağ vasfı ile değerlendirme yapan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulmuş olması, 2-Bilirkişi kurulunca değerlendirmeye esas alınan kapama bağın 2011 yılı itibarıyla kuru şartlarda dekar başına asgari ve azami verim miktarını, ayrıntılı üretim giderini (harcama kalemlerini tek tek gösteren) ve kg. başına toptan satış fiyatlarını gösteren veri cetvelinin Alacakaya .. ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünden getirtilip denetlenmemesi,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 15.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.