Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12044 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13202 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiY A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.Şöyle ki;1-Dosyadaki Tomruksuyu Belediye Başkanlığı yazısında, davaya konu taşınmazın belediye sınırları dışında olduğu belirtilmiş ise de beyan taşınmazın vasfını belirleme bakımından yetersiz olup ayrıca mahkemece yapılan keşiflerde taşınmazın vasfına yönelik herhangi bir gözlem de tutanağa geçilmemiş, bilirkişiler ise soyut ifadelerle taşınmazın fiilen arsa niteliğinde olduğunu kabul edip, emsal karşılaştırması ile bedel tespit etmişlerdir.Taşınmazın imar planı içinde olup olmadığı, imar planı içinde ise tarihi, ölçeği ve türü (nazım-uygulama), belediye ve diğer altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi) yararlanma durumu, etrafının meskun olup olmadığı, nazım imar planı içinde ise bu plandaki konumu, hangi amaçla plan kapsamına alındığı, yerleşim merkezine uzaklığı, beldenin gelişme yönünde olup olmadığı, taşınmaz belediye nazım imar planı (1/5000 ve daha büyük ölçekli) içinde ise, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.04.1998 gün ve 1996/3-1998/1 sayılı kararı uyarınca, bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumu, altyapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanakları, belediye merkezine uzaklığı, kullanım biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıkları, 1/1000 ölçekli mevzi imar planının yapılış amacı, nazım imar planının uygulanması için yapılan plan olup olmadığı ve tarihi de değerlendirilmek üzere belediye başkanlığından sorularak araştırılmalıdır.Mahkemece; yeniden oluşturulacak bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak, özellikle keşif sırasında taşınmazın belediye hizmetlerinin hangilerinden yararlandığı hangilerinden yararlanmadığı, etrafının meskûn olup olmadığı, varsa mesafeleri ve niteliği, taşınmazın mevcut durumu itibari ile kullanım şekli ve üzerinde bina olup olmadığı, konumu yani sokağa ve yola olan cephesi, önemli merkezlere uzaklığı, üzerinde yapılaşmaya ilişkin olarak imar durumu gibi hususlara ait mahkeme hakiminin gözleminin ayrıntılı şekilde keşif tutanağına geçirilmesi, taşınmazın değişik açılardan fotoğraflarının çektirilerek onaylanıp dosyaya konulması, taşınmaz vasfının açık ve denetime elverişli şekilde tespiti ile kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi gerekmektedir.Mahkemece değerlendirmeye esas alınan bilirkişi kurulu raporunun yukarıda açıklanan esaslara uygun düşmediği gözetilmeden, gerekli araştırma ve yeterli incelemeyi içermeyen rapora itibarla karar verilmesi,Kabule göre de;2-Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğinden, Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 1.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle kamulaştırma bedeli tespit edilmelidir.Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda ve taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına ... Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar gösterilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri bulunmalıdır.Emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten sonra, bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptanmalı, incelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Kanununun 18.maddesinin 2. fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır. 2942 sayılı Kanunun 4650 sayılı Kanun ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılmasında gözönünde tutulması gerekir. Buna göre dava konusu taşınmaz ve emsallerin değerlendirme yılı itibariyle emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından getirtilerek karşılaştırılması ve değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişki giderilmelidir.Dava konusu taşınmazın değerlendirmesinde somut emsal olarak incelenen ...2823 parsel sayılı taşınmazın üzerindeki tamamlanmamış bina niteliği ile 10.01.2012 tarihli satışının yapıldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi kurulunca binanın %40 oranında tamamlandığı belirtilerek satış bedelinden binaya isabet eden değeri düşülerek zemin bedeli bulunmuş ise de, tamamlanmamış binanın satış değeri gerçekçi olarak hesaplanamaz. Bu durumda aynı bölgede başka emsal bulunamayacağı da düşünülemeyeceğinden emsalin uygun emsal olmadığı anlaşılmaktadır. Emsalin özel amaçlı olmayan, özel nitelikleri bulunmayan taşınmaz satışlarından seçilmesi gerekir. Buna göre mahkemece res'en veya tarafların sunacağı emsaller araştırılarak bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece, değerlendirmeye esas alınan bilirkişi kurulu raporunun yukarıda açıklanan esaslara uygun düşmediği gözetilmeden, gerekli araştırma ve yeterli incelemeyi içermeyen rapora itibarla hüküm kurulması, 3-Dava konusu taşınmaz 220 m² olup kamulaştırma nedeniyle ifraz edilerek 82,78 m² lik 3715 parselin kamulaştırıldığı, geriye kalan 137,22 m² lik kısım için gerek yüzölçümü gerekse konumu ve geometrik durumu itibariyle %50 değer kaybına hükmedilmesi gerekirken, %30 değer kaybı hesabı yapan bilirkişi raporunun hükme esas alınması,4-Kamulaştırma Kanununun 4650 sayılı Kanunla değişik 10. maddesinin onbirinci fıkrasına göre, kamulaştırması yapılan taşınmaz tahsis edildiği kamu hizmeti itibariyle sicile kaydı gerekmeyen bir niteliğe dönüşmüş ise, istek halinde mahkemece sicil kaydının terkinine karar verilir. Dava dilekçesinde davacı idarenin tescil talebiyle birlikte ayrıca terkin talebi bulunmadığından, kamulaştırılan taşınmazın idare adına tesciline karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 10.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.