MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiY A R G I T A Y K A R A R IDosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak1-Dava konusu 101 parsele ilişkin olarak;a-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca, bilirkişi kurulu arazi niteliğindeki taşınmazın, kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurlar ile her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ayrıca ilgililerin de beyanını dikkate alarak düzenleyeceği gerekçeli bir değerlendirme raporunda kamulaştırma bedeli nitespit etmelidir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, iklim koşullarının elverdiği bazı yörelerde bir ürün hasat edildikten sonra toprağın yeniden hazırlanıp ikinci uygun ürün ekilebilmektedir. Bir yılda birden fazla ürün alınma imkanı bulunan yerlerde ülke genelinde bir yıldaki ikinci ürünün hazırlık ve yetiştirme süreleri de dikkate alındığında yılı aşan süre gerektiği de gözetilerek, iki yılda üç ürün veya üç yılda dört ürün münavebe esası uygulanarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Buna göre bilirkişi kurulunca, iki yılda üç ürün veya üç yılda dört ürün alınabileceği dikkate alınarak yıllık net gelirlerinin tümü üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, buğday %25, silajlık mısır %25, domates %50 alınmak üzere, bir yılda üç ürün (buğday-silajlık mısır- domates) üzerinden değerlendirme yapıldığı izlenimi uyandıracak şekilde ve ürünlerin net gelirlerine yüzdelik oranla değer biçilerek bedel tespiti yapan bilirkişi kurul raporuna göre karar verilmesi,b-Dava konusu taşınmazın bulunduğu yer, konumu ve bilirkişi raporunda belirtilen objektif değer artışına etki eden hususlar dikkate alındığında, %300 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken, bu oranı %30 olarak uygulayan bilirkişi raporunun hükme esas alınması,2-Dava konusu 90, 91, 92, 93, 94, 95 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak;a-Dava konusu taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerlendirme yapılırken ekonomik olarak değer ifade eden ilk ürününün (yaş üzümün) son üç yıla ait (2011-2012-2013 yılları) verim, üretim gideri ve ortalama satış fiyatlarının gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilerek bunların ortalaması alınmak suretiyle değer tespiti gerekirken, işleme tabi tutulduktan sonra elde edilen kuru üzüm üretimine göre değerlendirme yapılması,b-Dava konusu taşınmazların bulunduğu yer, konumu ve bilirkişi raporunda belirtilen objektif değer artışına etki eden hususlar dikkate alındığında %150 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken, %30 oranında objektif artış veren bilirkişi raporunun hükme esas alınması, 3-Dava konusu taşınmazların kullanım amacı, yüzölçümü ve geometrik şekli dikkate alındığında kamulaştırmadan kalan kısımda, 101 parsel sayılı taşınmazda %50, 92 parsel sayılı taşınmazda %30, 94 parsel sayılı taşınmazda %15, 95 parsel sayılı taşınmazda %10 değer kaybı olacağı düşünülmeden, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda kamulaştırmadan kalan bölüm için %20 oranında değer kaybı verilerek düşük bedel tespiti,Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı ve davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa, davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 07.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.