Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11931 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8641 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;1-Dava konusu ... Mahallesi 172 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 4/9 hissedarı... mirasçıları davacılar ., ...,..., ... ve ... tarafından ... Belediye Başkanlığı aleyhine ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/447 Esas-2008/133 karar sayılı dosya ile açtıkları kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat davasında mahkemece, dava konusu 18 parselin fen raporunda gösterilen 572 m²'lik ve 1016m²'lik kısımlardaki davacılar murisi adına kayıtlı olan 4/9 hissesinin iptali ile tapudan yol olarak terkinine karar verildiği ve kararın 5.Hukuk Dairesinin 29.09.2011 gün ve 2011/6722 Esas-2011/15149 sayılı kararı ile onandığı, karar düzeltme talebinin ise reddedilerek kesinleştiği, kararın tapuda infaz edilerek taşınmazın 172 ada 203, 204, 205 ve 206 parsellere ayrıldığı, 572 m²'lik 172 ada 203 parseldeki ve 1016 m²'lik 172 ada 204 parseldeki adı geçen davacılar murisinin payının iptal edilerek ... Belediyesi adına tescil edildiği, dava dosyasında ise mahkemece, 172 ada 18 parseldeki adı geçen davacıların murisine ait 4/9 hissesinin iptali ile yol olarak terkinine karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece güncel tapu kayıtları ve açıklanan dava dosyası araştırılmadan eksik incelemeyle infazda tereddüt oluşturacak şekilde mükerrer tescile karar verilmesi,Kabule göre de; 2-İncelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın bulunacak değerinden, İmar Yasasının 18. maddesinin 2. fıkrası uyarınca düzenleme ortaklık payını karşılayacak oranda indirim yapılması hususu da gözetilmelidir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, dava konusu taşınmazın değerlendirilmesinde alınan somut emsalin imar parseli, dava konusu taşınmazın ise kadastro parseli olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırılması sonucu bulunan değerinden düzenleme ortaklık payı düşülmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın imar parseli olduğunun kabulü ile değer belirleyen rapora göre hüküm kurulması, 3-Mahkemece verilen davanın süreden reddine ilişkin ilk kararı, 5. Hukuk Dairesinin 2008/17272 Esas ve 2010/13587 kararında ve 2010/17847Esas- 2011/1197 sayılı karar düzeltme ilamında dava konusu taşınmaza 1983 tarihinden önce el koyulduğu kabul edildiğine ve dava konusu taşınmazlara 1977-1978 yıllarında el atıldığı anlaşıldığına göre; 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7. ve 10. fıkrasında getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “Bu madde hükümleri karara bağlanmamış veya kararı kesinleşmemiş tüm davalara uygulanır.” düzenlemeleri karşısında, 04.11.1983 tarihinden önce el atılan taşınmazlara yönelik davalarda karar ve ilam harcının maktu olarak alınması ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.