Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11771 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7581 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... Mahallesi 385 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereğinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmıştır.Şöyle ki;Kamulaştırma Yasası'nın 10. maddesi ile bedelin tespiti esaslarını düzenleyen 11. maddenin (g) bendi hükmüne göre; kamulaştırılacak taşınmazın arsa olarak kabulü halinde kamulaştırma (değerlendirme) gününden önceki özel amacı olmayan emsallerin satış değeri esas alınarak değerinin tespit edilmesi gerekir. Bu esaslara göre, gerçekçi ve doğru sonuçlara ulaşılabilmesi için; emsal alınan taşınmazın satış tarihinin değerlendirme tarihinden önce ve değerlendirme tarihine yakın bulunması, dava konusu taşınmaza örnek teşkil edebilecek nitelikte ve dava konusu taşınmaz ile aynı veya yakın semtlerde bulunması, topografik yapısı, manzarası, konumu, üzerinde yapılabilecek inşaat ve katlar için izin ve ruhsat sınırları, yüzölçümleri, imar uygulamasına konu edilmiş olup olmadıkları, sokak, cadde veya şehir alanlarına cepheleri ve mesafeleri gibi yönlerden benzer ya da yakın özelliklere sahip bulunması gereklidir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 3.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlarda dikkate alınarak 4.fıkra gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir....Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılmış olması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılmış olan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına .... üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.Mahkemece tarafların vereceği ya da re'sen belirlenecek emsal kayıtlar tapu müdürlüğünden getirtildikten ve bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptandıktan sonra incelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Kanununun 18.maddesinin 2.fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalı, ayrıca 2942 sayılı Kanunun 4650 sayılı Kanun ile değişik 11.maddesinin 1.fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırmasında gözönünde tutulması ve buna göre dava konusu taşınmaz ile emsalin 2012 yılı itibariyle emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından getirtilip karşılaştırılarak değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmesi gerekir. Yapılan açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde, bilirkişi kurulu raporunda emsal alınarak incelenen 7 ada 359 parsel sayılı 11720 m² taşınmazın Dairenin geri çevirme kararı üzerine getirtilen belgelerden 1/3 hissesinin .... tarafından ... 1000 TL karşılığında satıldığı bu satışa ilişkin değerlendirmeye esas alınan satışların alıcı, satıcı ve satış bedelleri ile satışa konu miktarlarını gösteren resmi akit tabloları ve tapu kayıtları ile dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın 2014 yılı emlak vergi değerlerine ilişkin bilgi ve belgeler mahkemece dosyaya getirtilip bilirkişi raporu bu yönlerden denetlenmediği gibi, yapılan açıklamalara göre somut emsal olarak alınan bu taşınmaza ilişkin satış bedeli 55.000 TL olarak esas alındığı, satış akit tablosunda ise bedelin 1000 TL olduğu, esasen böyle bir hesaplamanın objektif olarak yapılamayacağı kuşkusuz olduğundan, bu durumda söz konusu satışın uygun ve isabetli emsal olduğundan söz edilemeyeceği dikkate alınmadan ve yukarıda yapılan açıklamalara aykırı olarak yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir,Ayrıca;Mahkemece bozmaya uyularak karar verildiğine ve dava konusu taşınmazın tamamı kamulaştırıldığına göre, taşınmazın imar planı içerisindeki bölümünün yüzölçümü belirlenerek bu alanın arsa, kalanının ise tarım arazisi olarak değerlendirilmesi gerekirken, tamamının arsa olarak kabulü doğru görülmese de temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma sebebi yapılmamıştır....Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.