Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11702 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9679 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak... sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;1-Kamulaştırmasız el atma davalarında da uygulanan Kamulaştırma Yasasının 11. maddesi uyarınca; bedel tespit davalarında öncelikle kamulaştırılan taşınmazın değerlendirme tarihindeki vasfı (arsa veya arazi) belirlenerek, arsa vasfında ise değerlendirme tarihinden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış bedeli, arazi vasfında ise değerlendirme tarihindeki mevki ve şartlara göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri, esas alınmak suretiyle değerinin belirlenmesi gerekir. Geri çevirme kararı üzerine dosyaya gönderilen Osmangazi Belediye Başkanlığı'nın 01.04.2015 tarihli yazısından, dava konusu taşınmazın 3417 m² sinin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kapsamında bulunduğu, buna karşılık 243 m² sinin 1/1000 ölçekli imar planı kapsamında bulunmadığı, 1/5000 ölçekli nazım imar planı kapsamında çöp tasfiye alanında bulunduğu ve dava konusu taşınmazın meskun mahal içinde bulunmadığı, belediye sınırları içinde gelişme yönünde bulunmadığı, belediye hizmetlerinden yararlanmadığı anlaşılmıştır. Bakanlar Kurulu'nun Yargıtayca da kısmen benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararına göre; imar planında yer almayan bir taşınmazın arsa sayılabilmesi için, belediye veya mücavir alan sınırları içinde olmakla beraber, belediye hizmetlerinden (belediyece meskûn olduğu için veya meskûn hale getirileceği için sunulan yol, su, elektrik, ulaşım, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd.) yararlanması ve meskûn yerler arasında bulunması gerekir. Dava konusu taşınmazın 243 m² lik kısmının Bakanlar Kurulu Kararının 1. maddesinin (b) bendinde de belirtildiği gibi fiilen meskûn yerler arasında bulunmadığından bu özelliği itibariyle "arsa" niteliğinde kabulü mümkün değildir. ./..2015/9679-11702 -2-Dosya içinde bulunan ve hükme esas alınan 16.12.2013 tarihli fen raporuna göre dava konusu taşınmazın A harfiyle gösterilen 242,95 m² lik kısmı ile B harfiyle gösterilen 217,18 m² lik kısmına tel örgü çekilmek ve duvarla kapatılmak suretiyle el atıldığı, B harfiyle gösterilen bölümünün 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kapsamında kalan kısım içinde yer aldığı, buna karşılık A harfiyle gösterilen bölümünün ise 1/5000 ölçekli nazım imar planı kapsamında kalan kısımda kaldığı anlaşıldığından yukarıda açıklanan nedenlerle, taşınmazın B harfiyle gösterilen kısmının bedelinin arazi olarak değerlendirilmesi gerekirken, bu kısmın da arsa kabul edilerek değerlendirme yapılıp buna göre fazlaya hükmedilmesi, 2-Dava konusu taşınmaz 6392 ada 71 parsel olduğu halde gerekçeli kararın hüküm fıkrasında dava konusu taşınmaz yerine sehven 4392 ada 71 parselin tapusunun iptaline karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.Ayrıca;3-2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkaraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarih, 2013/95 ve 2014/176 sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiği dikkate alınarak mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.07.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.