MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, ortak alan niteliğindeki koridora davalıların müdahalesinin önlenmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan ...... Şti'nin ..... ... numaralı bağımsız bölümün kiracısı ....in ise maliki olduğunu, davalı kiracının dava konusu anataşınmazın ortak alanlarını ihlal eder şekilde kullandığını, ... koridoruna,.... ve .... asansör koridorlarına kolileri bırakarak ortak alanların kullanımını kısıtladığını, uyarılmasına rağmen eylemlerinin devam etmesi üzerine 05.....2011 tarihinde alınan karar gereğince noter kanalı ile ihtar çekildiğini ileri sürerek, davalının Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereğince ihtar edilmesine ve hakkında idari para cezası uygulanmasına, davalı kiracının tahliyesine tahliyeye karar verilmemesi durumunda uyarılmasına karar verilmesini istemiş; mahkemece, asansör sahanlığına koli konulmasının iş yeri olarak kullanılan taşınmazın amacına uygun bulunduğunu, davalının faaliyetlerinin kalıcı ve ortak alanları işgal amacına yönelik olmadığını, işin niteliği gereği koli indirip koli yüklemek şeklindeki faaliyetinin Kat Mülkiyeti Kanununa ve yönetim planına aykırılık oluşturmadığını, bağımsız bölümün dükkan olarak tapuda kayıtlı olması nedeniyle depo olarak kullanılmasının Kat Mülkiyeti Kanununun .... maddesine de aykırılık teşkil etmeyeceğini, olayda 33. madde gereğince hakim müdahalesini gerektirir bir durum olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmiştir.Dosyanın incelenmesinden; yönetim planında 1983 yılında yapılan değişikliğin o tarih itibari ile tüm kat maliklerinin oybirliği ile imzalandığı ve bu yönetim planında anataşınmazın ... bağımsız bölümden oluştuğu, tüm bağımsız bölümlerin ancak işyeri amaçlı olarak kullanılabileceğinin belirtildiği, yönetim planının .... maddesinde bağımsız bölüm dışında kalan yerlerin ortak yer olarak nitelendirildiği, .... maddesinde bağımsız bölüm maliklerinin ortak alanlarda da malik oldukları ve buraları ancak yönetim planında düzenlenen çerçevede kullanabileceklerinin düzenlendiği, ....01.2011 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında, davacıya Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi kapsamında dava açma yetkisinin verildiği; yerinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu anataşınmazın A, B ve C bloklardan oluştuğu ve bu blok girişinin tek bir yerden yapıldığı, C blok .... kata çıkmak için A blok merdiven ve asansör kısmının kullanıldığı, koridorda koli ve paketlerin bulunduğu, mal girişinden gelen kolilerin asansör ile katlara çıktığının anlaşıldığı, C blok .... katta bulunan dava konusu dükkanın bu koridorda yer alan sıralı yatay düzlemdeki dükkanlardan biri olduğu ve bu koridorda çok az sayıda kolinin bulunduğu, dava konusu dükkanın depo olarak kullanıldığı ve gelen malların burada paketlendiği, keşif sırasında dükkan dışında koridorda paket bulunmadığını ancak dükkan dışındaki bant izlerinden yeterli alanın olmaması halinde koridorda paketleme yapıldığı bildirilmiştir. Kat Mülkiyeti Kanununun ....maddesinde kat maliklerinin anagayrimenkulün bütün ortak yerlerinde kullanma hakkına sahip olup buralara arsa payları oranında ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olacakları, bu hakkın genel kömürlük, garaj, teras, çamaşırhane ve çamaşır kurutma alanları gibi yerlerdeki ölçüsü, aksine sözleşme olmadıkça, her kat malikine ait arsa payı ile orantılı olduğu, ....maddesinde de kat maliklerinin gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin hakkını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlü oldukları hükme bağlandığından; davalının anataşınmazın ortak alanına koyduğu ve burada paketleme yaptığı kolilerin ortak yerlere ve diğer bağımsız bölümlere Kat Mülkiyeti Yasasının ....maddesi gereğince herhangi bir rahatsızlık verip vermediği etraflıca araştırılıp, rahatsızlık verme söz konusu ise bunun hangi önlemlerle giderilmesi gerektiği bilirkişiye tespit ettirilerek bu önlemlere hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.