Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11036 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19998 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ulukışla Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/07/2013NUMARASI : 2009/139-2013/75 Dava dilekçesinde, davacının davalılara 150.342 TL borçlu olmadığının tespiti ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde; ziraat odasının eski yönetim kurulu başkanı olan H.. S..'ın 2003-2009 yılları arasında görev yaptığını, 23.04.2009 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları olan davalıların, odaya karşı miras bırakanlarının ücret alacağını tahsil amacıyla icra takibi yaptıklarını, ancak miras bırakan H.. S..'ın odadan herhangi bir alacağı olmadığını belirterek davacının davalılara karşı borçlu olmadığının tespiti, takibin durdurulması ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;2004 sayılı İcra İflas Kanununun 72. maddesinde; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir... Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz..." hükmü yer almaktadır.Mahkemece yapılan yargılama neticesinde alınan bilirkişi raporları sonucunda tarafların alacaklı ve borçlu olduğu miktarlar belirlenmiş olup, davalıların miras bırakanlarından gelen alacaklarını tahsil için yaptıkları icra takibinde kötü niyetli olduklarına dair somut delil ve belge de bulunmadığından davacının icra inkar (kötiniyet) tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.