Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10988 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 10430 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ...parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği yerine getirilmemiştir. Şöyle ki;1-Yargıtayın bozma kararlarına karşı direnme hakkı yasalara göre mahkemeye verilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra gereklerinin yerine getirilmesi ve bilirkişi kurullarının da bozma ilamında yazılı hususları karşılayacak raporlar düzenlemesi zorunludur. Bu bağlamda hakim, uyduğu bozma kararı gereklerinin yerine getirilip getirilmediğini denetlemekle ve kendisinin uyduğu hususlara aykırı değerlendirme yapılması halinde bilirkişi kurullarından bozma esaslarına uygun rapor düzenlemelerini istemekle görevlidir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; Dairemizin 10.12.2013 tarih 2013/13697-2013/17514 sayılı bozma kararında; hükme esas alınan bilirkişi ek raporunu hazırlayan bilirkişilerin keşfe katılmadan dosyaya sunulan örnek rapor üzerine hazırladıkları ek raporun hükme esas alındığı anlaş??ldığından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulunca mahallinde keşif yapılıp yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme yapılarak bedel tespit edilmesi gerekirken geçersiz rapora göre hüküm kurulması gerektiğinin açıklandığı, mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde yeniden oluşturulan bilirkişi kurulunca bozma ilamında açıklanan ilkeler doğrultusunda dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin tespit edilmesi gerekirken, belirtilen şekilde yöntemine uyulmadan, genel değerlendirmelerle dava tarihi 2005 yerine 2014 yılı esas alınarak soyut olarak bedel belirleyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması,2-Dava konusu taşınmazın mülkiyet kamulaştırması nedeniyle tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken daimi irtifak hakkı tesciline karar verilmesi, ...Kabule göre de; 3-Dava tarihi 12.01.2005 olduğu halde karar başlığında 13.02.2014 olarak yazılmış olması,4-İdarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken fazla yatan paranın tarih belirtilmeden varsa işlemiş faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmesi,Doğru görülmemiştir.5-Bundan ayrı olarak;.... Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir. Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile ... Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli davalı adına bankaya yatırılıp bozmadan önceki kararlarla davalıya ödenmesine hükmedildiğine göre son hükümle tespit edilen kamulaştırma bedelinin 6.930,00 TL'lik kısmına dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği 13.05.2005 tarihinden ilk karar tarihi olan 16.02.2006 tarihine, kalan kısmına da 13.05.2005 tarihinden ikinci karar tarihi olan 07.03.2013 tarihine kadar faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi yönüyle de kararın bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.