Dava dilekçesinde, davalının projeye aykırı olarak anataşınmazın ortak bahçesine taktırdığı demir korkuluğun kaldırılması ve bahçeye el atmanın önlenmesiyle buranın kat maliklerince eşit olarak kullanılmasının sağlanması; birleştirilen davada ise davalının ortak bahçeye projeye aykırı olarak yaptırdığı demir kafesin, pergolelerin kaldırılması ayrıca davalının bağımsız bölümünde barındırılan kedi ve köpeklerin bağımsız bölümden uzaklaştırılması istenilmiştir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile davalının yaptırdığı demir korkuluğun kaldırılmasına ve ortak bahçeye el atmanın önlenmesine, diğer (ortak bahçenin kat maliklerince eşit olarak kullanılmasının sağlanması) isteminin reddine; birleştirilen davanın da kısmen kabulüne dava konusu edilen demir kafesin yargılama sırasında kaldırılması nedeniyle bu istemle ilgili dava konusuz kaldığından bir karar verilmesine yer olmadığına, bilirkişi raporunda ve ekindeki krokide (c) harfi ile gösterilen pergolenin davacıya ait 2 nolu bağımsız bölüm sınırı ile B harfi ile gösterilen duvar arasında kalan bölümünün kaldırılmasına, diğer kısmının ise davacı yana zarar vermediği ve rahatsızlık yaratmadığı gerekçesi ile kaldırılmasına yer olmadığına, bağımsız bölümde barındırdıkları saptanan kedi ve köpeklerin ise bağımsız bölüm maliki davalının değil bu bağımsız bölümü kullanan dava dışı kardeşinin olduğu gerekçesiyle bu konudaki davanın da reddine karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. YARGITAY KARARI Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. 1- Asıl dava yönünden dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, özellikle yerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor içeriği ile yasal gerektirici nedenlere göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; hüküm altına alınan projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi için Kat Mülkiyeti Yasasının 33. maddesi uyarınca davalı yana belli ve uygun bir süre verilmemiş olması, 2- Birleştirilen dava yönünden ise; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; a) Anataşınmazın yerinde yaptırılan bilirikişi incelemesine göre dava konusu edilen pergolelerin mimari projeye aykırı olduğu ve bunların yapılması için tüm kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızasının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yargıtay uygulamalarına göre de yukarıdaki koşullar gerçekleşmeden yapılan değişikliğin diğer kat maliklerine zarar verip vermediği ve onları rahatsız edip etmediğine bakılmaksızın eski hale getirilmesi ilkesi benimsenmiş bulunmaktadır. Bu durum karşısında bilirkişi raporu ve ekindeki krokide (C) harfi ile gösterilen pergolenin davacıya ait 2 nolu bağımsız bölüm sınırı ile (B) harfi ile gösterilen pergolelerin de kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yerinde görülmeyen gerekçeyle davacının bu yöndeki davasının kısmen kabulüne karar verilmesi, b) Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesi hükmüne göre kat maliklerinden her biri gerek bağımsız bölümlerini gerekse ortak yerleri ve eklentilerini kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlü olup, kat maliklerinin bu borca ve yükümlülüklerine ilişkin olan Yasa hükümleri bağımsız bölümlerden harhangi bir suretle davamlı olarak yararlananlara da uygulanır. Bu borçları yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte müteselsil olarak sorumlu olur. Somut olayda davalı Yahya'nın bağımsız bölümünde kedi ve köpeklerin barındırıldığı, bu eylemin anılan Yasa maddesi hükümlerine aykırılık oluşturduğu ancak sözü edilen hayvanların bağımsız bölüm malikinin değil o bağımsız bölümde oturan kardeşi M.... S...... olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereği kedi ve köpeklerin bağımsız bölümde barındırılması eyleminden bunları bağımsız bölümde barındıran kişi ile o bağımsız bölümün maliki davalının müteselsilen sorumlu olduğu gözetilerek M.... S...... da davalının yanında yöntemince davaya katılması sağlanıp taraf teşkilinden sonra hüküm kurulması gerekirken, bu konudaki davanın yerinde olmayan gerekçe ile reddine hükmedilmesi, c) Hüküm altına alınan projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi için Kat Mülkiyeti Yasasının 33. maddesi uyarınca davalı yana belli ve uygun bir süre verilmemiş olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 27.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.