Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10875 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7786 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bandırma 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/11/2013NUMARASI : 2012/249-2013/312Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Mahkemece bozma ilamına uyulmuşsa da gerekleri yerine getirilmemiştir.Şöyle ki;1-Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 19.03.2012 tarih 2011/20454-2012/5031 sayılı bozma ilamında, değerlendirmeye esas alınan emsal taşınmazın başka mahalleden, küçük yüzölçümlü ve eski tarihli bir satış olması sebebiyle uygun emsal olamayacağı belirtilerek yeniden emsal incelemesi yapılması gerektiği istenildiği halde, aynı taşınmazın somut emsal olarak alınıp incelenerek bu kez 70 TL/m² bedel belirlenmesi,2-Yargıtay'ın 04.02.1948 günlü İçtihatları Birleştirme Kararına göre, hükmün Yargıtay'ca bozulması üzerine mahkemece yapılan yeni tahkikat sırasında ıslah yapılması mümkün değildir. Dava açıldıktan sonra mevzuunda, sebebinde ve delillerde vs. hususlarda usule müteallik olmak üzere yapılmış olan yanlışlıkları bir defaya mahsus olmak üzere düzeltmek olanaklı ise de, araştırma ve muhakeme bitip iş karara bağlanıp hüküm Yargıtay'ca bozulduktan sonra, davacının (yargılamada ve karar tarihinde yürürlükte bulunan) HUMK.nun 84. maddesi hükümlerinden faydalanması ve davayı ıslah etmesi mümkün değildir. Bu bağlamda mahkemece, verilen kararın Yargıtayca bozulmasından sonra ıslah yapılamayacağı düşünülmeden ıslah talebinin kabulü ile davanın kabulüne karar verilmesi, 3-Bozma kararı öncesi dosyada mevcut 07.04.2011 tarihli fen bilirkişisi raporunda el atmaya konu su isale hattının alanı 128,74 m x 0.50 m = 64,37 m² bozma sonrası alınan 24.05.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda ise bu alanın 643,37m² olarak belirtilerek fen bilirkişi raporları arasında oluşan çelişki giderilmeden eksik incelemeyle davanın kabulü,4-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve karar ve ilam harcının maktu olarak belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 5-Kabule göre de;Dava konusu taşınmaz ile emsal olarak incelenen taşınmazın bulundukları cadde veya sokak itibariyle belediyece belirlenen 2010 yılı emlak vergisine esas asgari m² değerlerinin belediye başkanlığından, dava konusu taşınmazın 01.06.2010 olan değerlendirme, emsal olarak incelenen taşınmazın değerlendirmeye esas alınan satış tarihleri itibariyle imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parselleri olup olmadıklarının, imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye imar ve tapu müdürlüklerinden ve emsal alınarak incelenen taşınmazın değerlendirmeye esas alınan satışına ilişkin alıcısını, satıcısını ve satış bedelini gösteren tapu kaydı ve resmi satış akit tablosunun onaylı örneğinin tapu müdürlüğünden getirtilip incelenmeden eksik araştırmayla hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.