Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10862 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12995 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVALILAR : 1-... vd.Vek.Av....2-... Vek.Av....3-... vd.Dava dilekçesinde, ....parsel sayılı taşınmazın ortaklığının giderilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu davalılarla müşterek malik oldukları ... parsel sayılı taşınmazın taksimi konusunda anlaşamadıklarından ortaklığın satış yolu ile giderilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu....sayılı taşınmazın aynen taksiminin mümkün olmaması sebebi ile üzerindeki muhdesatlarla birlikte satış yoluyla ortaklığın giderilmesine, satıştan elde edilecek paradan 18/03/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda belirtilen 3 katlı binanın birinci katına isabet edecek bedelin ...'e, ikinci katına isabet edecek bedelin ...'e, tek katlı çatısız binaya isabet edecek bedelin ise ...'e ödenmesine, arza ve diğer muhdesatlara isabet edecek bedelin taraflara tapudaki ve dosyadaki mevcut veraset belgesindeki payları oranında ödenmesine karar verilmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde, dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs. gibi bütünleyici parçanın (muhdesatın) arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın ortaklardan birine ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün ortaklar anlaşıyorsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için, dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerlerinin ayrı ayrı tespiti ile taşınmazın tamamının değeri bulunduktan sonra bunun ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiğinin oranları belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden bölüm sahibi olan ortağa, geri kalanı ise payları oranında ortaklara dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın ortaklarına değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde, bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. ...Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan üç katlı betonarme yapının zemin katının .... değil muris ... ait olduğu itirazı da dikkate alınarak ve zemin kattaki daire için hak iddia edenler varsa onlara istemleri halinde dava açması için mehil de verilerek sonucuna göre yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme yapılıp karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.