Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10843 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6862 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, soybağının reddine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve asli müdahil vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili, dava dilekçesinde, .... nikahsız ilişkisinden doğduğunu, ancak dayısı ... l ile yengesi ... çocuğu olarak nüfusa tescil edildiğini bildirerek, davacı ...'un dayısı ve yengesi üzerindeki kaydının iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Davacı bu dava ile ...'un annesinin ..., babasının ... olduğu halde, nüfus kaydında babası ... annesi ise ... gibi tescil edildiğini bildirerek,mevcut hanedeki kaydının iptaline karar verilmesini istemiştir.Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, .... 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur.5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır.Açıklanan nedenlerle,yanlış beyana dayalı olarak oluşturulan nüfus kaydının iptali davasında, davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi yerine aile mahkemesinde bakılarak işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 29.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.