Davacı... Bakanlığı ile davalı ... aralarındaki evlatlık verilmede ana-baba rızasının aranmaması davasına dair ... 11. Aile Mahkemesinden verilen 28.08.2013 günlü ve 2013/696-691 sayılı hükmün onanması hakkında Dairece verilen 05.05.2015 günlü ve 2014/19962-2015/7467 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosya ve eklerinin yeniden incelenmesi sonucunda, mahkeme kararının aşağıda açıklanan nedenle bozulması gerekirken onandığı bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 05/05/2015 gün ve 2014/19962 Esas-2015/7467 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı vekili, dava dilekçesinde, kurumda koruma altında bulunan küçüğün evlat edinilmesinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, duruşma yapmadan, evlat edinmede ana baba rızası aranmaması kararının ileride açılacak evlat edinme davası içinde istenebileceğinden dinlenebilme koşulu bulunmayan davanın reddine karar verilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; duruşma yapmadan karar verilebilmesi için, hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla ancak hukukun cevaz verdiği (ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya Kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde bu şekilde karar verilebilir (İİK.nun 17-18. maddelerinde öngörülen şikayet davası gibi), Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde dosya üzerinden karar verilemez.Bilindiği üzere HMK nun hukuki dinlenme hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir.Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan karar verilememesi, Anayasa'nın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Aynı zamanda... Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsurudur. Gerçekten de savunma hakkını güvence altına alan ... 36. maddesi ile 6100 sayılı HMK nun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, davalı taraf dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe karar verilmesi mümkün bulunmadığından; mahkemece, duruşma açılmak suretiyle inceleme yapılıp karar verilmesi yerine, dosya üzerinden mahkemenin yetkisizliği sebebi ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.