Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10594 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19122 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Darende Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 28/05/2013NUMARASI : 2013/18-2013/56 Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenie dayalı olarak taşınmaz bedelinin ve ürün zararının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Mahkemece bozma ilamına uyularak inceleme ve işlem yapılmış ise de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.Şöyle ki;1-Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 27.12.2012 tarihli bozma ilamında, davaya konu 59.172 m²'lik kısmına el atılan taşınmazın aynına ilişkin olan bu tür davaların görülme yerinin adli yargı olduğu belirtilerek mahkeme kararı bozulmuş olup, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı esas alınarak ürün zaarına yönelik talep yönünden de görevli yargı yerinin adli yargı olması nedeni ile taraflara ait tüm deliller toplanarak işin esasına girilip oluşuçak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; mahkemece yanlış değerlendirme yapılmak suretiyle yerinde olmayan gerekçe ile ürün zararına yönelik talep yönünden idari yargının görevli olduğu gerekçesi ile davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesi ,2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, münavebeye alınan buğday, buğday samanı, domates ve salatalığa ait 2011 yılı itibariyle dekar başına ortalama verimini, üretim maliyetini ve ortalama ürün satış fiyatını gösteren resmi verilerin gıda tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,3-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarında getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında davacılar lehine maktu yerine nispi vekalet ücreti takdir edilmesi ve harcın da maktu yerine nisbi olarak alınmasına hükmedilmesi,Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.