Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10312 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8376 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü 1913 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R ITemyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak;1-2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11.maddesinin 1.fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulu, arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise özel ve dikkate alınması gereken haklı bir neden bulunmadıkça tarım arazilerinin olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden bilimsel yöntemle yapılacak değerlendirmede münavebeye alınacak ürünler için dekar başına elde edilecek ortalama verim, üretim gideri ve toptan satış fiyatına ilişkin olarak ciddi istatistiki bilgilere dayalı olduğu bilinen o yerdeki gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüğü verilerinin esas alınması aranmaktadır.Hükme esas alınan bilirkişi raporu 2011 yılı verilerine göre hazırlandığı belirtilmişse de, dosya içerisindeki veri ile bilirkişi raporunda ki verilerin birbirini tutmadığı, aynı kamulaştırma kapsamında, aynı idarenin, aynı yerden Dairemize gelerek incelenen Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/428 Esas ve 2014/201 Karar, Dairenin 2015/6742 Esas- 2015/8629 Karar sayılı dosyasında asıl uygun olan verilerin 04.02.2015 tarihli yazı ekinde sunulan asgari ve azami sınırları belirtilen veriler olduğu bildirilmiştir. Aynı bölgeden gelen ve Dairemizce incelenen Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/338 Esas-2014/202 Karar, Dairenin 2015/2935-4337 sayılı dosyasında da gıda tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünün esas alınmasını beyan ettiği verilere göre hesaplanan bedel tespiti uygun bulunmuştur. Mahkemece gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünün yukarıda belirtilen dosyalardaki 2011 yılına ait bildirilen mandalinanın dekara veriminin 4500-7500 kg, satış fiyatının 0,40-0,50 TL ve üretim masrafının 700-1000 TL olduğuna ilişkin veriler dikkate alınarak değer tespit edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,2-Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalı adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faiziyle birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.